The novel, which is an artistic genre, stands out from the unitary structure in today's world and builds new identities for itself. Writers who do not avoid feeding the identities they build from tradition prefer to reinterpret the myths that are an important part of the tradition in their own way. The works, which have multiple voices in terms of their compositional structure, also use mythology by dividing it into many voices. The memory of human beings has been hosting many questions since the cosmic period, and they are looking for answers both in the real world and in their imaginary worlds. Eschatology also emerged as a result of such a search. Eschatology, which means “the end” in Greek and is a mythological genre positioned as “the hereafter” in Islamic literature, is reconstructed and interpreted by religion, cult, artistic texts in different discourses. Eschatology gives the end that is organically related to human life, that is, death, which is a metaphor for escape from life, and the life that exists after death, sometimes through individuals and sometimes through communities. The freedom of re-fiction, which is one of the privileges given by postmodernism, becomes a construction mechanism in İhsan Okay Anar's novels. Anar uses his novel by symbolizing Islamic myths through names and events. Anar does not hesitate to use eskology in his novel. İhsan Oktay Anar, one of the modern writers who writes postmodern historical novels, fictionalizes death in a ship by “matting” life in his novel “Amat”. Other myths at the heart of the novel also feed this ending. In this study, the novel “Amat” written by Ihsan Okay Anar, which is one of the works of postmodern literature, was examined. First of all, the issue of using myth in novels and eschatological myths were mentioned, a summary of the work was given to make it understandable, and then the reproduction of eschatological myths contained in the work was presented through examples.
Sanatsal bir tür olan roman, günümüz dünyasında üniter yapıdan sıyrılarak kendisine yeni yeni kimlikler inşa etmektedir. İnşa ettiği kimlikleri gelenekten beslemekten kaçınmayan yazarlar, geleneğin önemli bir parçası olan mitleri kendilerince yeniden yorumlamayı tercih etmektedirler. Kompozisyonel yapıları itibariyle de çoklu sese sahip olan eserler, mitolojiyi de pek çok sese bölerek kullanmaktadırlar. İnsanoğlunun hafızası kozmik dönemden itibaren pek çok soruya ev sahipliği yapmakta, cevapları ise hem gerçek dünyada hem de muhayyel dünyalarında aramaktadırlar. Eskatoloji de böyle bir arayışın neticesinde ortaya çıkmıştır. Yunanca “son” anlamına gelen, İslamî literatürde “ahiret” diye konumlandırılan bir mitolojik tür olan eskatoloji din, kült, sanatsal metinler tarafından farklı söylemler içerisinde yeniden kurgulanıp, yorumlanır. Eskatoloji, insan yaşamıyla organik olarak ilişkili olan sonu yani yaşamdan kaçış metaforu olan ölümü ve ölümden sonra var olan hayatı bazen birey bazen de topluluklar üzerinden verir. Postmodernizmin verdiği ayrıcalıklardan biri olan yeniden kurgunun serbestliği, İhsan Okay Anar’ın romanlarında inşa mekanizması haline gelir. Anar, romanını İslamî mitleri, isim ve olaylar üzerinden sembolleştirerek kullanır. Anar, romanında eskatoloji mitlerini kullanmaktan çekinmez. Postmodern tarihî romanlar yazan günümüz yazarlarından İhsan Oktay Anar, “Amat” isimli romanında yaşamı “mat” ederek bir gemi özelinde ölümü kurgular. Romanın belliğinde yer alan diğer mitler de bu sonu beslemektedirler. Bu çalışmada İhsan Okay Anar tarafından yazılan ve postmodern edebiyat yapıtlarından olan “Amat” isimli roman incelenmiştir. Öncelikle romanlarda mitin kullanılma meselesi ve eskatoloji mitlerinden bahsedilmiş, eserin anlaşılır kılınması için özeti verilmiş ve sonrasında eserde yer alan eskatoloji mitlerinin yeniden üretimi örnekler üzerinden sunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Şubat 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2023 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: Özel Sayı |
BELGÜ Dil ve Edebiyat Dergisi