The purpose of this article is to examine, how hospitality and foreigner issues are handled in Sophocles’ tragedy Oedipus at Colonus, which is about King Oedipus’s refuge in Colonus, in the light of Jacques Derrida’s views. After King Oedipus was exiled from his country, he went to Colonus with his daughter Antigone, who accompanied him. The elders of Colonus, as well as their king Theseus, whom they meet, have different attitudes towards hosting Oedipus in their country. In the tragedy, Oedipus is accepted into his country by King Theseus. However, Oedipus dies here. Before he dies, he tells Theseus that he will die soon, he should be buried somewhere that no one knows about, including his daughters. As long as this place is hidden, he will protect his city from future dangers. However, Derrida states that despite being hosted in this country where Oedipus took refuge, the uncertain location of his grave keeps him an absolute stranger. In the context of the tragedy of Oedipus at Colonus, this article will look at the Athenian democracy’s attitude towards foreigners, particularly under the rule of Theseus. In addition, it will also be discussed what kind of hospitality is shown to the foreigner, who is considered a guest of God in ancient Greek culture and in the context of Derrida's views, it will be questioned what kind of hospitality this is and whether it is an absolute and unconditional hospitality. Lastly, in the context of this tragedy, an inquiry into the foreigner will be carried out based on Derrida’s thoughts.
King Oedipus Jacques Derrida Conditional Hospitality Unconditional Hospitality Foreigner Athenian Democracy
Bu makalenin amacı, Sofokles’in Kral Oidipus’un Kolonos’a sığınma hikayesini konu edindiği Oidipus Kolonos’ta adlı tragedyasında konukseverlik ve yabancı meselelerinin nasıl ele alındığını Jacques Derrida’nın görüşleri ışığında açığa çıkarmak ve sorgulamaktır. Kral Oidipus ülkesinden sürgün edildikten sonra ona eşlik eden kızı Antigone ile Kolonos’a gider. Karşılaştıkları Kolonoslu yaşlılar ve kralları Theseus, Oidipus’u ülkelerine konuk etmek konusunda birbirlerinden farklı tutum sergilerler. Tragedyada Oidipus, kral Theseus tarafından ülkesine kabul edilir. Ancak Oidipus, burada hayata gözlerini yumar. Ölmeden önce Theseus’a kısa süre içinde öleceğini, kızları dahil kendisi dışında hiç kimsenin bilmeyeceği bir yere gömülmesini ve bu yer saklandığı müddetçe onun kentini gelecek tehlikelerden kurtaracağını söyler. Ancak Derrida, Oidipus’un sığındığı bu ülkede konuk edilmesine karşın mezarının yerinin belirsiz kalmasının onun mutlak olarak yabancı kalmasına yol açtığını ifade eder. Bu makalede Oidipus Kolonos’ta tragedyası bağlamında yabancılara karşı Atina demokrasisinin, özellikle de Theseus’un yönetimi altında nasıl olduğu irdelenecektir. Ayrıca Antik Yunan kültürü bağlamında bir Tanrı misafiri olarak düşünülen yabancıya karşı nasıl bir konukseverlik gösterildiği ele alınacak ve Derrida’nın görüşleri bağlamında bu konukseverliğin nasıl bir konukseverlik olduğu, onun mutlak, koşulsuz bir konukseverlik olup olmadığı sorgulanacaktır. Son olarak bu tragedya bağlamında Derrida’nın düşüncelerinden hareketle yabancıya ilişkin bir sorgulama yürütülecektir.
Kral Oidipus Jacques Derrida Koşullu Konukseverlik Koşulsuz Konukseverlik Yabancı Atina Demokrasisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe, Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Şubat 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2023 |
Gönderilme Tarihi | 22 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: Özel Sayı |
BELGÜ Dil ve Edebiyat Dergisi