Epidemics are as old as human history. It can be said that epidemic diseases have existed since the period after humans dominated animals. Although the cause of the diseases is not known at the beginning, scientific and technological developments have been effective in this field and the causes of the disease and the measures to be taken against these diseases have been learned. In the spread of diseases, reasons such as non-compliance with hygiene rules, unhealthy living conditions, microbes, viruses or bacteria that can survive in nature for a long time can be counted.
Document analysis method was used in this study. The sources of the Republic of Turkey State Archives study prepared by the Agriculture Ministry, which suppressed in the Presidency of the Republic Archives "Animal Disease Outbreak Situation" means the bulletin. In the bulletins prepared with a period of 15 days, the information about animal diseases obtained in the country-wide screenings was presented in tables. The number of animals reported to be safe as a result of the screenings made at the end of the tables regarding the diseases are also given by provinces. In the last pages of the same place, more informative circulars on animal diseases or the methods to be applied during the struggle and how the application will be were published.
As a result of the searches made in the State Archives, only the data between 15-31 October 1938 were reached in 1938. Data for the years 1939-1940 were not available. Although some bulletins were missing from July 1941 until the end of 1942, information that could give an idea about the spread of foot and mouth disease was reached. In particular, the data obtained in the form of proxy orders at the end of the bulletins provide an opportunity to be informed about how precautions are taken against the disease.
Epidemic Disease Animal Diseases Foot and Foot and Mouth Disease foot and mouth diseases institute
algın hastalıklar insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanların özellikle hayvanları evcilleştirmesinden sonraki dönemden itibaren salgın hastalıkların var olduğu söylenebilir. Hastalıkların başlangıçta nedeni çok bilinmese de zamanla bilimsel ve teknolojik gelişmeler bu alanda da etkili olmuş ve hastalık nedenleri ve bu hastalıklara karşı alınacak önlemler öğrenilmiştir. Hastalıkların yayılmasında genellikle hijyen kurallarına uyulmaması, sağlıksız yaşam şartları, mikrop, virüs ya da bakterilerin doğada uzun süre yaşayabiliyor olması gibi nedenler sayılabilir.
Bu çalışmada doküman inceleme yöntemiyle Türkiye Cumhuriyeti Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi’nde Ziraat Vekâleti tarafından hazırlanıp bastırılmış olan “Salgın Hayvan Hastalıkları Vaziyeti” isimli bültenler ana kaynak olarak kullanılmıştır. On beşer günlük periyotlarla hazırlanan bültenlerde hazırlandığı süre içinde ülke çapında yapılan taramalarda elde edilen hayvan hastalıkları ile ilgili bilgiler tablolar halinde sunulmuştur. Hastalıklara ait tabloların sonunda yapılan taramalar neticesinde sâlim oldukları bildirilen hayvan sayıları da illere göre verilmiştir. Aynı yerde son sayfalarda ise hayvan hastalıklarına dair daha çok bilgilendirici ya da mücadele esnasında uygulanması gereken yöntemler ve uygulamanın nasıl olacağına dair genelgeler yayınlanmıştır.
Çalışmada ana kaynaklara dayanılarak Hummayı Kulâi (Şap Hastalığı)’nin Türkiye’deki genel seyri, hastalığa karşı yapılan mücadele yöntemleri ele alınmıştır. Hastalığın İkinci Dünya Savaşı’nın ilk yıllarındaki seyrinin incelenmesindeki neden ise bu dönemde her ne kadar Türkiye savaşa katılmamışsa da bu durumdan etkilenmiş bir de üstüne tarım ülkesi olan Türkiye’nin hastalıklarla mücadelesi eklenmiştir. 1941 yılının ortalarında yaşanan salgın ve bu süreçte yapılan uygulamalar zamanla gelişmiş sonraki dönemde Ziraat Vekâleti bünyesinde bir Şap Enstitüsü kurulmasında da etkili olmuştur.
Sonuç olarak Veteriner İşleri Umum Müdürlüğü ülkedeki hasta hayvanlara kendi personelleri vasıtasıyla ulaşamamış olsa da hastalıklara karşı özellikle hayvan sahiplerini bilinçlendirerek çözüm arayışına girişmiş ve bunu da bültenler vasıtasıyla yazılı bir şekilde ulaştırmaya çalışmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 27, 2021 |
Submission Date | November 7, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 |