Sufi orders and brotherhoods have extensively contributed the reproduction and transformation of the social and political formation in the Ottoman Empire besides their significance in cultural and intellectual life. Contrary to the previous scholarship which identifies Sufi orders as unchanged and timeless religious movements during the medieval times, and one of the causes of political decline and social decay in early modern era when the Empire underwent profound social and political transformations; revisionist studies underscore the importance of historicizing Sufi orders and recognizing the transformations in their internal dynamics and their changing destinies in the course of history. In this paper, I am going to analyze three books on Sufi movements in the Ottoman Empire—namely, A Culture of Sufism: Naqshbandis in the Ottoman World, 1450-1700, by Dina Le Gall (2005); The Transformation of Muslim Mystical Thought in the Ottoman Empire: The Rise of the Halveti Order, 1350-1650, by John J. Curry (2010); and God’s Unruly Friends: Dervish Groups in the Islamic Later Middle Period, 1200-1550, by Ahmet T. Karamustafa (1994). I argue that an adequate understanding of the history of Sufi orders requires taking the political conditions and the relationship between Sufi groups and political authorities into account. Not only the personal relations of political actors with Sufi lodges and masters, the broad political framework and social conditions as well should be addressed by the historian to account for any change and/or persistence in the internal dynamics as well as the social recognition of the analyzed Sufi order.
Tasavvufi hareketler ve tarikatlar, kültürel ve entelektüel hayattaki önemlerinin yanı sıra, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki sosyal ve siyasi oluşumun yeniden üretilmesine ve dönüştürülmesine büyük katkı sağlamıştır. Tarikatları Ortaçağ boyunca durağan/değişmeyen dini hareketler olarak tanımlayan ve İmparatorluğun derin sosyal ve siyasi dönüşümler geçirdiği erken modern çağda siyasi gerilemenin ve sosyal çürümenin nedenlerinden biri olarak tanımlayan önceki araştırmaların aksine; revizyonist çalışmalar, tarikatları tarihselleştirmenin, iç dinamiklerindeki dönüşümleri ve tarihin akışı içinde değişen pozisyonlarını anlamanın önemini vurgulamaktadır. Bu makalede, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki tasavvuf hareketleriyle ilgili üç kitabı analiz edeceğim: Dina Le Gall’in 2005 tarihli kitabı A Culture of Sufism: Naqshbandis in the Ottoman World, 1450-1700 (Bir Tasavvuf Kültürü: Osmanlı Dünyasında Nakşibendiler, 1450-1700); John J. Curry’nin 2010 tarihli kitabı The Transformation of Muslim Mystical Thought in the Ottoman Empire: The Rise of the Halveti Order, 1350-1650 (Osmanlı İmparatorluğu’nda Müslüman Tasavvufi Düşüncenin Dönüşümü: Halveti Tarikatı’nın Yükselişi, 1350-1650); ve Ahmet T. Karamustafa’nın 1994 tarihli kitabı God’s Unruly Friends: Dervish Groups in the Islamic Later Middle Period, 1200-1550 (Tanrı’nın Kuraltanımaz Dostları: İslam Dünyasında Derviş Toplulukları, 1200-1550). Makale, tarikatların tarihinin yeterli bir şekilde anlaşılmasının, siyasi koşulları ve tarikatlar ile siyasi otoriteler arasındaki ilişkiyi hesaba katmayı gerektirdiğini savunuyor. İslami ve tasavvufi hareketlerin iç dinamiklerindeki değişimleri ve süreklilikleri, bunların toplumsal konumlarını ve siyasallaşmalarını açıklamak için yalnızca siyasi aktörlerle tasavvuf zaviyeleri ve şeyhlerinin kişisel ilişkilerini değil, aynı zamanda bu ilişkileri dönüştüren geniş siyasi çerçeve ve sosyal koşullar da tarihçi tarafından için ele alınmalıdır.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Derleme |
Authors | |
Early Pub Date | December 27, 2022 |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | October 18, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 4 Issue: 2 |