İktidar ilişkileri, içerisinde
bulunduğumuz toplumu siyasal, hukuksal ve kültürel olarak düzenleyen bir
niteliğe sahiptir. Yaşanılan mekânın düzenlenmesi, iktidarın nüfus üzerindeki
kontrolünü sağlar. Beden de bu mekânlardan biridir. Zira beden hem bir üretim
aracı hem de iktidar için bir meşruiyet kaynağıdır. İktidar ilişkileri
çerçevesinde beden yalnızca bir araç değil, aynı zamanda şekillendirilen ve
kontrol edilmek istenen bir nüvedir. Toplumsal olarak nüfusun kontrolü çeşitli
araçlarla sağlanabilir. Çalışmanın ana unsuru olan cezalandırma teknolojileri
de bu araçlardan biridir. Çeşitli ceza türleri, hapishaneler iktidarın
toplumdaki yansımaları olarak düşünülmektedir.
Bu çalışmamızda
beden üzerinde hâkimiyet kuran iki tür iktidar olduğu varsayılmıştır: Egemen
iktidar ve Disipline edici iktidar. 17. Yüzyılda karşımıza çıkan egemen iktidar
bedeni belirli bir kalıba sokmayı amaçlamaktadır. Burada tek tek bedenlerin
disipline edilmesi amaçlanmaktadır. Fakat 19. Yüzyıl itibariyle biyo-iktidarla
karşılaştığımızda artık tek tek bedenlerin değil bir tür olarak insanlığın, bir
nüfusun ele alındığını görmekteyiz. Bu iki farklı iktidar modelini, iki farklı
cezalandırma teknolojisi temsil etmektedir. Egemen iktidarların döneminde, ceza
öncelikli olarak bedene verilmekte, suçluya suçun kabul ettirilmesi için
işkenceler yapılmaktadır. Bunlar suçlunun bedenini hedef alan
cezalandırmalardır. Hapishaneler ile birlikte ise halkın şahitlik edemediği,
gözlerden uzak, mahrem bir cezalandırma yöntemi karşımıza çıkmaktadır. Modern
dönemde, cezalandırma sisteminin hedef aldığı fail de değişmiştir. Artık sadece
bedeni ile ele alınan bir suçlu değil, bir yaşam söz konusudur.
Yazıldıkları
dönemin tarihsel ve toplumsal koşullarınca şekillenen ve ait olduğu dönemin
arzularına ışık tutan ütopyalar bahsettiğimiz iktidar ilişkilerinin ve toplum
yaratım sürecinin aynaları niteliğindedir. Zira topluma nüfuz etmiş fikirler,
ütopyalarda yer bulmaktadır. Bu çalışmada Etienne Cabet’in İkaria’ya Yolculuk adlı eseri, disipline edici iktidar ilişkileri
ve cezalandırma teknolojileri üzerinden ele alınacaktır. Cabet’nin eseri,
yaşanılacak ‘en iyi’ toplum düzeni olduğu inancıyla yazılan ütopyaların bile
hayatı yöneten ve şekillendiren iktidar ilişkilerini barındırdığı savını
tartışmamızı sağlayacak bir örnektir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 1 |
The publication rights of the articles accepted for publication and all kinds of copyrights in the published articles belong to the journal. No copyright is paid to the author.