This study differs from other studies with the research of the energy density of Turkey, which imports more than half of its energy demand. While GDP per capita in Turkey increased by 347% in 2019 compared to 1968, energy consumption per capita increased by 324% in parallel with this. In other words, efficient use of energy in Turkey continues to be a big problem despite technological developments. Therefore, it is considered important to reduce energy intensity in Turkey, which is dependent on foreign energy. In this study, the relationship between GDP per capita, industrialization and energy prices, and energy intensity in the 1968-2019 period in the Turkish economy is investigated. The unit root process was determined by Perron (1989) and Zivot and Andrews (1992) tests, which allow structural breaks as an empirical method, and Gregory and Hansen (1996), a structural break cointegration test, was used. Empirical findings have shown that there is a long-term relationship between the variables. The Fully Modified Least Squares Method (FMOLS) estimator was used as the cointegration estimator. According to the cointegration estimation results, the increase in economic growth and energy price increases reduces energy intensity. However, higher industrialization leads to more intensive use of energy.
Bu çalışmanın diğer çalışmalardan farkı, enerji talebinin yarısından fazlasını ithal ederek gerçekleştiren Türkiye’nin enerji yoğunluğunun araştırılmasıdır. Türkiye’de 2019 yılında kişi başı GSYİH 1968 yılına göre %347 artış göstermişken, buna paralel olarak kişi başı enerji tüketimi %324 oranında artış göstermiştir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’de enerjinin verimli kullanımı teknolojik gelişmelere rağmen halen büyük bir sorun olmaya devam etmektedir. Dolayısıyla enerji konusunda dışa bağımlı olan Türkiye’de enerji yoğunluğunun azaltılması önemli görülmektedir. Bu çalışmada Türkiye ekonomisinde 1968-2019 döneminde kişi başına düşen GSYİH, sanayileşme ve enerji fiyatları ile enerji yoğunluğu arasındaki ilişki araştırılmaktadır. Ampirk yöntem olarak yapısal kırılmalara izin veren Perron (1989) ve Zivot ve Andrews (1992) testleriyle birim kök süreç tespit edilmiş ve yapısal kırılmalı eşbütünleşme testi olan Gregory ve Hansen (1996) testi kullanılmıştır. Ampirik bulgular, değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. Eşbütünleşme tahmincisi olarak Tam Değiştirilmiş En Küçük Kareler Yöntemi (FMOLS) tahmincisi kullanılmıştır. Eşbütünleşme tahmini sonuçlarına göre, ekonomik büyüme ve enerji fiyatlarındaki artışlar enerji yoğunluğunu azaltmaktadır. Ancak yüksek sanayileşme, daha yoğun enerji kullanımına yol açmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Economics |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | August 29, 2022 |
Submission Date | September 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |