This article examines Islamism, which is rooted in one source but
which has tended to move in different directions since the 19th century. In this
sense the ideology of Islamism shows an eclectic posture since Islamic intellectuals
have presented different postures. Therefore making a classification of
the intellectuals is rather difficult. However, the essentialist intellectuals who
İ s l a m i Ö z c ü l ü ğ ü n Ü ç A y r ı G ö r ü n t ü s ü … ▪ 3 3
initiated the religious agent referring to the main sources (Kuran and hadith)
and shared the same idea and fixed the essence so that the reconstruct of religious
identity took different approaches to following sharia and union with
God (vahdet). The tension and cleavage between the two approaches is the
result of the unionist intellectuals who accepted the religious agent consistent
with the Kuran, sunnah, saints, and local culture. A third group of intellectuals
synthesize the construction of the religious agent according to the main
sources and through the acceptance of the religious agent as an instead of
seeing a contradiction in it. This article examines the differences between the
first group of religious essentialist intellectuals, naming Babanzade Ahmed
Naim, Mustafa Sabri, and Mehmet Akif; the second group of cultural essentialists,
namely Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi, Ferit Kam, İsmail Fenni
Ertuğrul, Nurettin Topçu, and Necip Fazıl; and the neo-essentialists, namely
Hayrettin Karaman, İsmet Özel, and Ali Bulaç.
Islamism Islamic Essentialism Classic Cultural and Neo-Essentialists
İslamcılık akımının tek bir mecradan kaynaklandığı halde aynı istikamette
aktığı görülmemektedir. Bu anlamda İslamcılık ideolojisi fikir adamları
arasında eklektik bir yapı gösterdiği gibi aynı kişi kendi içinde de farklı duruşlar
sergileyebilmektedir. Bu sebeple sınıflandırma yapmak hayli güçtür.
Bununla birlikte dini öznenin tarihini öz (Kuran ve hadis) ile başlatan ve bu
özün hayatın yeniden kurulmasında sabit tutulması gerektiği fikrinde birleşen
özcü fikir adamları kendi aralarında şeriat ile vahdet-i vücut felsefesini benimseme
konusunda farklı düşünürler. Vahdet-i vücut felsefesini benimseyenlerin
dindar özneyi Kuran, sünnet, mutasavvıflar ve yerel kültür ile oluş-
muş bir özne olarak görme teamülleri iki yaklaşım arasındaki uçurumun ve
gerilimin sebebi olmuştur. Üçüncü grup sentez niteliği gösterir; dinî öznenin
oluşmasında ana kaynaklar esas alınmakla birlikte öznenin kurulmasında bir
çatışma yaratmak yerine varlığını kabul ettirmek gayesindedirler. Birinci
grupta klasik özcülerden Babanzade Ahmed Naim, Mustafa Sabri ve Mehmet
Akif; ikici grupta kültürel özcülerden Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi,
Ferit Kam, İsmail Fenni Ertuğrul, Nurettin Topçu, Necip Fazıl’ın aralarında
sayılabileceği kültürel özcüler ve üçüncü grupta yeni özcülerden Hayrettin
Karaman, İsmet Özel ve Ali Bulaç incelenmiştir.
Diğer ID | JA94EP93DE |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2012 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 1 |
Twitter Google Akademik Academia.edu
@DergisiBilgi Bilgi Dergisi Google Akademik Hesabı Bilgi Dergisi Academia.edu Hesabı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.