Abstract
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucuları Cumhuriyetin ilanından bir süre sonra dünyanın çeşitli bölgelerine dağılmış Türklerle siyasi ve kültürel iş birliğini geliştirmek amacıyla bazı adımlar atmıştır. Bu maksatla Doğu Türkistan ve burada yaşayan soydaşların durumuyla yakından ilgilenilmiş ve bölgeyi iyi bilen kişilere raporlar hazırlatılmıştır. Bunlardan biri de Mecdettin Delil tarafından kaleme alınan rapordur. Bu raporda Doğu Türkistan’ın o günkü siyasi, ekonomik ve kültürel durumuyla ilgili tafsilatlı bilgiler verilmiş, bilhassa Türkistan’dan dışarıya göç eden muhacirlerin vaziyetleri üzerinde durulmuş, Türkiye ile Doğu Türkistan arasındaki kültürel bağların kuvvetlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu raporun ardından harekete geçen Türk Hükümeti, bölgede yaşayan Türk unsurlara yeni rejimi tanıtmak, onlarla bir gönül köprüsü inşa etmek için çalışmıştır. Bu maksatla bölgeye yeni harfler gönderilmiş, oradan öğrenciler getirilerek Türkiye’de okutulmaları sağlanmış, bölgede gazete ve dergi çıkarmak suretiyle Türkiye’nin tanıtımı yapılmaya çalışılmıştır. Böylece Çin egemenliği altında yaşayan soydaşlara dostluk eli uzatılmış ve bu bölgede kendi hegemonyasını kurmak isteyen Çin yönetiminin baskısı kırılmaya çalışılmıştır.