Bugüne kadar usûl başlığı altında birtakım eserler yazılmıştır. Bu türden yazılmış Türkçe eserlerin birer metot kitabı olduğu fikri yaygındır. Oysa eserlerin içerikleri bu fikri desteklememektedir. Bir metotta aranan temel öğeler, kaynak ve yaklaşımdır. Başlığında usûl kelimesi geçen kitapların da birer kaynak olduğu doğrudur, ancak her zaman için bir yaklaşımı vermedikleri ve belki de veremedikleri görülmektedir. Konuya bir örnek olması yönüyle tefsir usûlünü ele alabiliriz. Tefsir usûlü kitapları, önce Kur'an tarihi, ardından Kur'an ilimleri ve Tefsir tarihi gibi konuları içermektedir. Bu içeriği algılama-anlama-anlatma şablonu altında tasnif edebiliriz. Adı geçen şablon, tefsirin oluşum sürecini anlatabilmek amacıyla zikredilmiştir ve aslında şablondaki safhaların arası da kesin çizgilerle ayrılmamıştır. Ayrıca bu türden bir tasnif sayesinde tefsir usûlü kitaplarının hangi yönden bir kaynak ve hangi açıdan da bir metot olabileceğini tespit edebiliriz. Kur'an tarihi bir bakıma alan belirleme ve tanımlama çalışmasıdır. Kur'an'in inceleme konusu olan metninin hangi özellikte olduğu ve bize kadar gelişinde ne gibi safhalardan geçtiği önemlidir. Bütünsel olarak tefsir usûlünü kavrayabilmek için bu safhaya algılama safhası denebilir, çünkü Kur'an'ı anlamak isteyen kişinin ilk olarak karşılaşacağı obje mushaftır. Ardından ikinci safha anlama gelecektir. Bu safhada anlama metodunun verilmesi beklenirdi, ancak tefsir usûllerinde daha ziyade anlama kaynakları, yani Kur'an ilimleri verilmiştir. Son olarak da anlatma safhası, yani tefsir gelir. Tefsir eylemi elbette içerisinde algılama ve anlama safhalarını da içerir, ancak Kur'an'ın gerçek tefsirini ancak Allah ve Resulünün yapabileceği düşüncesinin de arka planında yattığı gibi bu ifadede asıl vurgu, anlaşılan mananın başkalarına anlatılmasınadır. Tefsir usûlü kitaplarında bu konuyla ilgili bilgi, tefsirlerin tarihî süreç içerisindeki tasnifiyle sınırlıdır. Tefsir usûlü içerisinde zikredilmemekle birlikte Kur'an'a yaklaşımları ele alan müstakil çalışmalar da mevcuttur. Bu türden çalışmalar ya tek bir müfessiri ve eserini ele almakta, ya da aynı gruptan sayılabilecek tefsir yöntemlerini bir araya getirerek genellemeler yapmaktadır.
The books vvritten under the title of usûl are well-known in Turkey. When one looks at those kinds of books, one might think that they are methodological books. But, the contents of those books do not support this conclusion. in a method, two things' existence is crucial: sources and attitudes. it is true that the books that carry the word usûl in their titles are considered as sources, but it is not common to see any attitudes in them. As an example, one can take the title tafsîr usûlü. The books titled as tafsîr usûlü includes such topics as history of the Qur'an, Qur'anic sciences (Ulûm al Qur'an) and history of exegesis. it is possible to organize those topics under the perception-understanding-commentary schema. in this w ay it will be easier to determine vvhether the books of tafsîr usûlü are sources or methods. By the history of the Qur'an one defines the field of study. it is important to know what the qualities of the scripture are and how it reached us. it is reasonable to define
this as perception level, because the scripture is the immediate object for one who is eager to understand Qur'an. Then comes the second level: understanding. in this level, one expects to find understanding methods in the tafsîr usûlü, but generally it contains only the sources for under standing. The last level is explanation and commentary. in the tafsîr usûlü books, one can find only historical process and classification. Attitudes toward Qur'anic sciences and other sources may be found in particular works separated from tafsîr usûlü. Such books may focus only on one commentator or on grouped exegesis tendencies.
Other ID | JA79HY79AD |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2003 |
Published in Issue | Year 2003 Issue: 27 |
Ahmet Yesevi University Board of Trustees