İslam dünyasında, özellikle 1975’li yıllardan itibaren ilk örneklerini gördüğümüz ve yirminci asrın sonlarına kadar canlılığını korumuş Bilginin İslamîleştirilmesi ve İslamî Bilgi vb. yaklaşımlar, beşerî, sosyal ve tabiî bilimleri de kapsayan bir takım iddialara sahip olsa da, tartışmalar genellikle sosyal bilimler etrafında şekillenmiştir. Bu yaklaşımlara göre ya Batı bilim dünyasının bilgi ve birikiminin İslamî bir formda ehlîleştirilmesi ya da İslam düşünce geleneğinden hareketle, Batılı paradigmaya hizmet etmeyecek, Ortaçağ’daki gibi İslamî bir bilim inşa edilmelidir. Yapılan tartışmalara farklı alanlardan İsmail Raci Farukî, Nakib el-Attas, S. H. Nasr, Osman Bakar, M. Abduh, Ziyaüddin Serdar, Fazlur Rahman gibi birçok Müslüman düşünür iştirak etmiş olsa da bu tartışmaların psikolojiye sıçradığını söylemek güçtür. Ancak bu noktada M. Osman Necati, Malik Bedri gibi bazı Müslüman psikologların da benzer kaygılarla eserlerini kaleme aldıklarını söylemek yanlış olmaz. Nitekim Malik Bedri’nin, psikanalizi ve davranışçı yaklaşımı temel mefhumları üzerinden eleştirip İslamî bir tefekkür modeli önerdiği Contemplation: An Islamic Psychospiritual Study başlıklı çalışması ile değerlendirmeye konu olan, Necati’nin Kuran ve Psikoloji adlı eserinin özellikle son bölümü olan “Kuran’da Psikoterapi”, mevzubahis kaygıların tezahürü niteliğinde okunabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap & Sempozyum İncelemesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 17 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 14 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |