İslam
dünyasında felsefî düşüncenin gelişmesine altyapı oluşturan etkenlerden biri de
Helenik okullardır. Bunları İskenderiye, Antakya, Harran, Bağdat ve Cündşapur
vd. olarak sıralamak mümkündür. Atina okulunun kapanmasının ardından kurulan İskenderiye
Okulu, Müslümanların oraya komşu olmasıyla Yunan bilim ve felsefesinin İslam
dünyasına geçişi ve öğrenilmesinde etkin bir role sahip olmuştur. Buradaki
eğitim tarzı, Atina okulu eğitim geleneğinin devamı olmuş ve daha çok
metinlerin yorumlanması üzerine olmuştur. Bu yöntem daha sonraki Süryani okullarda
da devam ederek İslam toplumuna geçmiş ve felsefe metinlerinin anlaşılmasında
önemli katkılar sağlamıştır. Bu okulun bir üyesi olmamakla beraber, buradaki
eğitim sistemi ya da müfredatında önemli bir konuya dikkat çeken Galen, daha
sonraları takip edilen bir geleneğin de başlatıcısı olmuştur. Bu geleneğe
“Tıbbî-Mantıkî” veya “Tıbbî-Felsefî” gelenek denilmiştir. Çünkü bu okulda
eğitim alan tıp öğrencileri kendi eğitimlerinde faydalı olsun diye, zorunlu
olarak felsefe dersleri de almışlardır ki, bu içerikler Aristo’nun mantık
kitaplarının ilk dördünü oluşturmaktadır. Filozof-doktor diye anılan bir unvan
da bu sebeple ortaya çıkmıştır. İslam dünyasındaki mantık ilminin gelişimi ile
bu gelenek arasında doğrudan bir bağlantı kurulur ve mantık eğitimi tıpla
beraber bağlantılı olarak devam ettiği sürece mantık çalışmaları ilerleme
kaydederken, bu bağlantı kesilip başka
ilim dallarıyla birlikte ele alındığında ise bir devam sağlanmakla birlikte,
ilerleme değil de gerileme olmuştur iddiası ortaya atılır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2018 |
Submission Date | April 30, 2018 |
Acceptance Date | September 17, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 2018 Issue: 36 |