On beşinci yüzyıl Osmanlı düşüncesinin en önemli temsilcilerinden olan Ahmedî gerek edebî gerekse felsefî/tasavvufî yönüyle müstesna bir konuma sahiptir. Edebiyattan tarihe, tıptan dil ilimlerine kadar çeşitli alanlarda eser verme yetkinliğini gösteren Ahmedî’nin en bilinen eseri İskendernâme adlı mesnevisidir. Ahmedî’nin İskender ile Gülşah’ın aşkını anlattığı Işkıyyât-ı İskender bölümü ise daha önce yazılan İskendernâmelerde bulunmayan orijinal bir te’liftir. 600’e yakın beyitten oluşan bu bölümde Ahmedî, aşk felsefesine dair görüşlerini ortaya koyarken tasavvuf geleneğinde sıkça başvurulan pervane-ateş, bülbül-gül ve kadın gibi metaforları da yaygın bir şekilde kullanmaktadır. Ayrıca düşünür aşk felsefesinde üzerinde önemle durulan âşık ile maşukun birlikteliğini anlatan vahdet-ittihad, fenâ-bekâ gibi unsurlara da vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla Ahmedî’nin aşka dair düşüncelerini adı geçen isimler üzerinden mesnevi tarzında ele alması da eseri önemli kılan bir başka husustur. Biz bu çalışmada Ahmedî’nin Işkıyyât-ı İskender adlı özgün te’lifini merkeze alarak onun aşk felsefesini genel hatlarıyla değerlendirmeye çalışacağız. Çalışmaya konu edilen bölüm felsefî-tasavvufî açıdan ilk defa tarafımızca ele alınacaktır. Her ne kadar ülkemizde Işkıyyât-ı İskender üzerine çalışmalar mevcut olsa da bunlar genel itibarıyla edebî özellikler dikkate alınarak yapılan incelemelerdir. Ahmedî’nin kullandığı metaforlarla zengin bir hüviyet kazanan aşk anlayışı nasıl ele alınmıştır ve bu konuda etkilendiği kaynaklar nelerdir gibi sorulara bu makale içerisinde cevaplar aranacaktır.
Ahmedī is one of the most important representative of Ottoman thought both in poetical philosophical and in 15th century. His capability contains many fields which are history, literature, medicine, linguistics etc. His most known work is İskendernâme and it is a prototype in Turkish literature. Işkıyyâ t-ı İskender is a tale which is told love of Alexander and Gulshah. The tale is totally a new section never written before in history of Iskendermame. In the section, which consists of nearly 600 couplets, Ahmedī point out his views on the philosophy of love. Ahmedī prefer some metaphores in used tradition of Islamic mysticism while mentioning about Divine Love as propeller (parwana)-fire, nightingale (bulbul)-rose and woman. In addittion to these metaphores he also emphasises unity in love in the tale. Therefore, another point that makes the work important is that Ahmedī wrote his thoughts on love in the style of masnawī through the names mentioned. In this study, we focus on Ahmedī’s thoughts about love by considering the section of Işkıyyât-ı İskender. The chapter that is centered in this article will be firtsly handled by us in terms of philosophical-mystical (tasawwufī) aspects. Although there are also studies on Ishkiyy-ı Iskender in our country, these are generally evaluate it based on literary features. Questions such as following will be answered in this article: How was Ahmedī's understanding of love which gained a rich identity with the metaphors he used, and what are the sources he was influenced by?
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Şubat 2022 |
Kabul Tarihi | 18 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 47 |