Müziğin kişinin kimliği üzerinde derin bir etkisi olup; benlikle karmaşık ve derin bir ilişkisi vardır. "Müzikal kimlik" adı verilen bu psikolojik kavram, "kişisel, sosyal, duygusal ve müzikal yeterliliklerden" türetilen çeşitli unsurları içerir. İnsanların kültürel ve sosyal bağlamda nasıl davrandıklarını temsil eder ve onların müzik ve uygulamaya katılımlarından etkilenir. İnsanların müzik bilgi ve becerilerini nasıl edindiklerine ilişkin çalışma, bu sürecin bilişsel, duygusal ve sosyal yönlerini inceliyor. Trevarthen ve Malloch'un yaşam boyu müzikal gelişimde farklı geçişler olduğunu varsayan Sahne Kuramı ("Evre Teorisi" veya "Aşama Kuramı") bu alanda iyi bilinen bir çerçevedir. Diğer bir yaklaşım ise müzikal kimliğin oluşturulmasında özerkliğin, yeterliliğin ve ilişkililiğin önemini vurgulayan Evans ve McPherson'un Öz-Belirleme Kuramı uygulamasıdır. Yaşam boyu bir bakış açısı kullanan Lamont, sosyal ortamların ve kültürel ortamların müzikal kimliğin müzakere edilmesi üzerindeki etkisini vurguluyor. Çalışmaları, erken dönem müzikal karşılaşmaların önemini, bebeklik dönemindeki resmi ve resmi olmayan müzikal etkileşimlerin etkisini ve ergenlik ve olgunluk döneminde müzikal kimliğin gelişimini vurgulamaktadır. Bu çerçeveleri anlamak, müzikal kimliklerin nasıl oluşturulduğuna dair bilgimizi geliştirir ve müzik eğitimi, terapi ve yaşam boyu müzikal katılımın teşviki açısından etkileri vardır.
Müzikal Gelişim Müzikal Kimlik Müzik ve Benlik Öz Belirleme Kuramı Yaşam Süresi Yaklaşımı Sahne Kuramı
Music has a profound impact on a person's identity and has a complicated and deep relationship with the self. The psychological concept called "musical identity" includes a variety of elements derived from "personal, social, emotional, and musical competencies." It represents how people behave in a cultural and social context and is influenced by their involvement in music and practice. This study examines how people acquire musical knowledge and skills and also the cognitive, emotional and social aspects of this process. Trevarthen and Malloch’s Stage Theory, which hypothesises that there are discrete transitions in musical development across the lifespan, is a well-known framework in this area. Another approach is Evans and McPherson’s application of Self-Determination Theory (SDT), which empasises the significance of autonomy, competence, and relatedness in forming musical identity. Using a lifelong perspective, Lamont emphasizes the impact of social settings and cultural environments on the negotiation of musical identity. Her work emphasises the significance of early musical encounters, the influence of formal and informal musical interactions during infancy, and the development of musical identity during adolescence and maturity. Understanding these frameworks enhances our knowledge of how musical identities are formed and also has implications for music education, therapy, and the promotion of lifelong musical participation.
Musical Development Musical Identity Music and Self Self-Determination Theory Lifespan Approach Stage Theory
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Müzik Algısı, Müzik Teorileri, Müzik (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 14 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Balkan Müzik ve Sanat Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.