Ölüm
bütün canlıların karşılaşacağı kaçınılmaz sondur. Ancak canlıların içerisinde
öleceğini bilerek yaşayan tek varlık insandır. Bu yüzden insanlığın başlangıcından
beri ölüm hem merak konusu hem de kendisinden korkulan bir olay olmuştur.
Sanatçılar, edebiyatçılar, kelamcılar ve filozoflar eserlerinde ölüm konusunu
ele almışlar her biri taşıdığı dünya görüşüne göre tutum geliştirmişlerdir.
Düşünce tarihine baktığımızda İlkçağdan itibaren ölüm karşında takınılan iki
tutum göze çapmaktadır. Bunlardan ilki ölümü hiç akla getirmemek iken, diğer
her an ölümü hatırlamak şeklindedir.
İslam düşüncesinde ölüm
konusu daha çok ölümden sonraki hayat ve bu hayatın mahiyeti bağlamında ele
alınmaktadır. Bu konu kelamcılar ile filozoflar arasında derinlemesine ele
alınmakla birlikte, edebiyatçılar da konuyu romanlarında, şiirlerinde
işlemektedir. Necip Fazıl Kısakürek, şiirlerinde ölüm, ölüm sonrası hayat, ruh
ve diriliş ile konuları işleyen bir düşünürümüzdür. Bu çalışmada ölüm ve
sonrasına dair düşünce tarihinde, özellikle de İslam düşünce tarihinde ileri
sürülen fikirlere yer vererek, Necip Fazıl’ın bu düşüncelerden hangisine yakın
durduğunu tespit etmeye çalıştık.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 21, 2017 |
Submission Date | March 23, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 11 Issue: 11 |
Bozok University Journal of Faculty of Theology (BOZIFDER) is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-Non-Derivatives 4.0 International Licence (CC BY NC ND).