In the early centuries of Judaism, considered to be the first monotheistic religion (13th or 15th century BCE), it is known that the worship of celestial deities was widespread in Mesopotamia. Numerous passages in the Torah and archaeological findings indicate that these deities left their mark on various aspects of Jewish tradition. The primary aim of this study is to examine the possible presence and influence of solar worship in Judaism from the perspective of the Mesopotamian sun god, Shamash. The study analyses the similarities between Yahweh and Shamash and seeks to clarify these influences within the framework of the concept of “solarisation”. Focusing on the early periods of Judaism, this analysis provides a historical and cultural context for understanding the influence of Shamash on the Jewish religion. The article investigates in which religious teachings and rituals traces of solar worship can be observed in Judaism, what similarities exist between the attributes and depictions of Yahweh and Shamash, and how solar worship might have contributed to theological and cultural transformations in Jewish faith. In this context, the study considers the reasons for the “solarisation” effect in Judaism and how these influences can be traced in Jewish sacred texts. The research is based on two primary methods: textual analysis and archaeological investigation. The textual analysis examines passages in the Jewish sacred texts associated with Shamash and compares them from the perspective of Mesopotamian sun worship. The archaeological approach evaluates temple remains and ritual objects related to the sun god, found in Mesopotamia and believed to be connected to Judaism. The synthesis of these two approaches allows for a comprehensive examination of the possible influences of solar worship on Jewish tradition. The findings reveal that solar worship left discernible traces in Judaism. In particular, Yahweh’s association with light and certain attributes ascribed to him bear similarities to the characteristics of Shamash. These findings demonstrate the “solarization” effect in Judaism and provide a framework for understanding the impacts of solar worship on Jewish theology and tradition. In conclusion, traces of solar worship in Jewish tradition appear to have permeated through various interactions with both the southern and northern neighbours of ancient Israel. The influences in southern Israel are understood to have predominantly stemmed from cultural and religious motifs rooted in Canaanite and Egyptian traditions, transmitted directly or indirectly to Israel. Meanwhile, the northern influences are shaped through political and cultural contacts resulting from Assyrian campaigns. These interactions manifest in the symbols associated with the sun in Jewish sacred texts and the similarities in the depictions of Yahweh, clearly demonstrating the impact of solar worship on Jewish theology. These findings necessitate a broader theological and cultural perspective to evaluate the regional and historical context of solar worship elements in Jewish faith. Addressing a topic previously unexplored in Türkiye, this study aims to make a significant contribution to the Turkish academic literature.
Tek tanrılı dinlerin ilki kabul edilen Yahudiliğin doğduğu ilk yüzyıllarda (M.Ö. 13 veya 15), Mezopotamya’da özellikle gökyüzü tanrılarına dayalı tapımların oldukça yaygın olduğu bilinmektedir. Bu tanrıların çeşitli yönleriyle Yahudi geleneğinde izler bıraktığı Tevrat’taki çoğu pasajdan ve arkeolojik bulgulardan anlaşılabilmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, Yahudilikte güneş kültünün olası varlığını ve etkilerini Mezopotamya güneş tanrısı Şamaş bağlamında incelemektir. Çalışmada, Yahve ile Şamaş arasındaki benzerlikler analiz edilmiş ve bu etkilerin “solarizasyon” kavramı çerçevesinde açıklığa kavuşturulması hedeflenmiştir. Yahudiliğin erken dönemlerine odaklanan bu inceleme, Şamaş’ın Yahudi dini üzerindeki etkilerini anlamaya yönelik tarihsel ve kültürel bir bağlam sunmaktadır. Makale, Yahudilikte güneş kültünün izlerinin hangi dinî öğretiler ve ritüellerde görüldüğünü, Yahve’nin özellikleri ve tasvirleri ile Şamaş arasındaki benzerliklerin neler olduğunu ve güneş kültünün Yahudi inancındaki teolojik ve kültürel değişime olası katkılarını incelemektedir. Bu bağlamda, Yahudilikteki “solarizasyon” etkisinin temel nedenleri ve Yahudi kutsal metinlerinde bu etkilerin nasıl izlenebildiği sorularına yanıt aranmaktadır. Araştırma, metinsel analiz ve arkeolojik veri incelemesi olmak üzere iki temel yöntem üzerine inşa edilmiştir. Metinsel analiz kapsamında, Yahudi kutsal metinlerinde geçen Şamaş ile ilişkili pasajlar incelenmiş ve bu metinler Mezopotamya güneş kültüyle karşılaştırmalı bir şekilde ele alınmıştır. Arkeolojik yöntemler çerçevesinde ise, Mezopotamya bölgesinde bulunan, Yahudilikle bağlantılı olabileceği düşünülen tapınak kalıntıları ile güneş tanrısına ilişkin ritüel objeleri değerlendirilmiştir. Bu iki yaklaşımın sentezi, güneş kültünün Yahudi geleneğindeki olası etkilerinin kapsamlı bir şekilde incelenmesine olanak sağlamıştır. Elde edilen bulgular, Yahudilikte güneş kültünün belirgin izler taşıdığını ortaya koymaktadır. Özellikle Yahve’nin ışıkla ilişkilendirilmesi ve ona atfedilen bazı niteliklerin Şamaş’ın özellikleriyle benzerlik taşıdığı görülmüştür. Bu bulgular, Yahudilikteki “solarizasyon” etkisini ortaya koymakta ve Yahudilikte güneş kültünün etkilerini anlamak için bir çerçeve sunmaktadır. Sonuç olarak, Yahudi geleneğinde güneş kültünün izleri, Antik İsrail’in hem güney hem kuzey komşularıyla kurduğu etkileşimler aracılığıyla çeşitli şekillerde sirayet etmiş görünmektedir. Güney İsrail’deki etkilerin çoğunlukla Kenan ülkesi ve Mısır geleneklerine dayalı kültürel ve dinî motiflerin doğrudan ya da dolaylı yollarla İsrail’e ulaşmasıyla belirginleştiği; kuzeydeki etkilerin ise Asur seferleri neticesinde oluşan siyasi ve kültürel temaslarla şekillendiği anlaşılmaktadır. Bu etkileşimler, Yahudi kutsal metinlerinde yer alan güneşle ilişkilendirilen semboller ve Yahve’nin tasvirlerindeki benzerliklerde somutlaşmakta, güneş kültünün Yahudi teolojisi üzerindeki etkilerini açıkça göstermektedir. Söz konusu bulgular, Yahudi inancındaki güneş kültü öğelerinin bölgesel ve tarihsel bağlamının daha geniş teolojik ve kültürel perspektiften değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Türkiye’de daha önce çalışılmamış bir konuyu ele alan bu çalışma, Türkçe literatüre önemli katkı sunmayı hedeflemektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Historical Religions, Jewish Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | August 30, 2024 |
Acceptance Date | December 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 26 Issue: 26 |
Bozok University Journal of Faculty of Theology (BOZIFDER) is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-Non-Derivatives 4.0 International Licence (CC BY NC ND).