ABSTRACT
Objective: Amyotrophic lateral sclerosis (ALS) is a progressive neurodegenerative disease that progresses
with the degeneration of upper and lower motor neurons. In our study, we aimed to investigate the effects
of demographic characteristics and symptoms of patients hospitalized in our palliative care center (PCC)
with ALS on length of stay (LOS).
Material and Methods: Forty-seven patients were included in this retrospective study. The ages, sexes, diagnosis times, LOS in PCC, percutaneous endoscopic gastrostomy (PEG), tracheostomy, pressure ulcer (PU),
discharge conditions and symptoms of the patients included in the study were compared. The diagnosis of
insomnia and depression were made using the Beck Depression Inventory II (BDI-II) and Athens Insomnia
Scale (AIS).
Results: The mean age of the patients was 56.55 years; the average length of stay was 50.55 days. All patients had a tracheostomy, 95.7% had PEG, and 55.3% had PU. 66% of the patients had insomnia, 61.7%
had depression and all had pain, and the discharge status of 21.3% was exitus. We found that the length of
stay was significantly longer in patients with symptoms of depression and insomnia among the patients we
followed up in PCC. (p=0.049, p=0.014)
Conclusion: Diagnosis and treatment of symptoms such as depression, insomnia and pain in patients with
ALS who are followed up in palliative care should be timely and adequate support should be provided. We
think that early access to PC, timely recognition of symptoms and good management of patients diagnosed
with ALS will increase the quality of life of patients.
Keywords: Amyotrophic Lateral Sclerosis; Length Of Stay; Palliative Care
ÖZET
Amaç: Amyotrofik lateral skleroz (ALS), üst ve alt motor nöronların dejenerasyonu ile seyreden ilerleyici bir
nörodejeneratif hastalıktır. Çalışmamızda palyatif bakım merkezimize (PBM), ALS tanısı ile yatırılan hastaların demografik özelliklerinin ve semptomlarının yatış sürelerine etkilerini araştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Bu retrospektif çalışmaya 47 hasta dahil edildi. Çalışmaya alınan hastaların yaşları, cinsiyetleri, tanı süreleri, yatış süreleri, perkütan endoskobik gastrostomi (PEG), trakeostomi, basınç ülseri (BÜ),
çıkış durumları ve semptomları karşılaştırıldı. Uykusuzluk ve depresyon tanısı Beck Depresyon Envanteri II
(BDE-II) ve Atina Uykusuzluk Ölçeği (AUÖ) kullanılarak konuldu.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 56,55 yıl, hastanede yatış süreleri ortalama 50,55 gündü. Hastaların tamamında trakeostomi, %95,7’sinde PEG, %55,3’ünde BÜ vardı. Hastaların %66’sında uykusuzluk, %61,7’sinde depresyon ve tamamında ağrı vardı ve %21,3’nün çıkış durumu exitustu. PBM de takip ettiğimiz hastalardan depresyon ve uykusuzluk semptomu olan hastaların yatış sürelerinin anlamlı derecede daha uzun
olduğunu saptadık. (p = 0,049, p = 0,014)
Sonuç: Palyatif bakımda izlenen ALS tanılı hastaların depresyon, uykusuzluk, ağrı gibi semptomlarının tanı ve
tedavisi zamanında yapılmalı, hastalara yeterli destek sağlanmalıdır. ALS tanısı alan hastaların erken dönemde palyatif bakıma erişmeleri, semptomların zamanında tanınması ve iyi yönetilmesinin hastaların yaşam
kalitesini artıracağını düşünüyoruz.
Anahtar Kelimeler: Amyotrofik Lateral Skleroz; Yatış Süresi; Palyatif Bakım
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Original Research |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 11 Issue: 1 |