The fact that balance of power -a crucial concept for realism in international relations theory has failed to actualize in world politics continues to undermine the theoretical validity of realism. In other words, ever since the emergence of the unipolar power structure in the 1989-1991 era, and despite the anticipations of the balance of power theory, no major power or bloc has emerged to challenge America’s hegemonic power. This article critically analyzes American hegemony of the past twenty years from both theoretical and empirical perspectives, while at the same time trying to account for the seemingly failed expectations of the balance of power theory. In the final segment this analysis argues that these expectations failed due to the overwhelming power capabilities and divergent perceptions of American policies in various regions of the world; American hegemony has been accepted as a naturally peaceful and problem-solving catalyst in the Balkans and Europe, whereas in the Middle East the same policies are characterized as destructive and instability inducing approaches.
Unipolarity American hegemony realism balance of power American foreign policy Chinese soft power.
Uluslararası ilişkiler teorileri arasında etkili bir yere sahip realizmin en önemli kavramlarından biri olan güç dengesi (balance of power) politikası, büyük güçlere karşı ittifaklar kurulmasını veya yükselen devletlerin hegemon güce karşı dengeleme politikasını devreye sokmasını öngörmektedir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri’nin tek kutup olarak ortaya çıktığı 1989-1991’den günümüze kadar diğer güçlü devletler tarafından böyle bir dengeleme politikası uygulanmamış olması, diğer bir deyişle, Amerikan liderliğine karşı başka rakip büyük güçlerin ortaya çıkmaması, bu teorinin beklentilerinin aksine bir durum olarak görülebilir. Bu durumu, Amerika’nın güç unsurlarının büyük kapasitesi ile politikalarını değişik bölgelere göre şekillendirme becerisinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Şöyle ki, Avrupa’da, özellikle Balkanlar’da, ABD yatıştırıcı ve sorun çözücü politikalar izlemiş, Orta Doğu’daki siyasi kararlarının ise, böyle planlamamış olsa da, düzen bozucu ve istikrarsızlaştırıcı sonuçları olmuştur. Bu makale son yirmi senedir devam etmekte olan Amerikan hegemonyasını teorik ve ampirik olarak kritik bir gözle analiz edecek ve teorinin beklentilerinin neden gerçekleşmediğini ortaya koymaya çalışacaktır.
Tek Kutupluluk Amerikan hegemonyası realizm güç dengesi Amerikan dış politikası Çin’in yumuşak gücü.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2013 |
Submission Date | November 21, 2015 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 5 Issue: 8 |