20. yüzyılın henüz başlarında, Sanayi
Devrimi sonrası dönemin en önemli enerji kaynağı maden kömürünün yerini alacak
olan “sıvı enerji” kaynağı petrolün bilinen en önemli kaynağı Mezopotamya
bölgesiydi. Bu bölge de henüz Osmanlı Devleti’nin hakimiyet alanında yer
almaktaydı.
Bu bölgeye hakim olan ülke, yeni
başlayan yüzyıla da hakim olacaktı. Bu bakış açısına sahip emperyal ülkeler,
başta İngiliz İmparatorluğu olmak üzere,
Almanya, Fransa, Çarlık Rusyası ve en son Amerika Birleşik Devletleri bölge
petrolünü ele geçirebilme, en azından bu zenginlik pastasından daha fazla pay
kapabilme yarışına giriştiler.
Düvel-i Muazzama olarak nitelenen bu
devletlerin petrol yarışına sahne olan dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun
başında ise Sultan II. Abdülhamid bulunuyordu. Bölge petrolleri ile ilgili plan
ve proje sahibi ülkelerin emellerinin engellenmesinin mümkün olmadığını düşünen
Sultan II. Abdülhamid, bu emellerin gerçekleşmesini en azından geciktirmek ve
imparatorluğun hayatını uzatabilmek amacıyla içeride ve dışarıda bir takım
stratejik adımlar attı.
Bu makalenin amacı, Sultan II.
Abdülhamid’in, 20. Yüzyılın başında ülke bütünlüğünü sağlama adına, Osmanlı
hakimiyeti altında bulunan Mezopotamya petrolleri eksenli yürüttüğü politikalar
hakkında bilgi vermektir.
Journal Section | AÇIK ERİŞİM POLİTİKASI |
---|---|
Authors | |
Publication Date | August 22, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 6 Issue: 12 |