Nowadays,
the relations between the Central Bank monetary policy strategies and exchange
rate pass-through process have gained great importance, especially in
developing countries in terms of price stability. Thus, central banks have
determined the reducing of the degree of exchange rate pass-through as a
fundamental objective within the framework of their monetary policy strategies.
In this process, the preferred exchange rate regime, which is preferred within
the framework of monetary policy applications, played an important role. On the
other hand, the anchor application, which was determined within the framework
of the monetary policy strategy and chosen for guiding the expectations of
economic units, was found to be quite effective. In our study, the central bank
monetary policy strategies determined within the framework of these elements
were analysed within the framework of the effects on exchange rate pass-through
process. In this context, the role of money supply, exchange rate and
inflation-targeted monetary policy strategies in decreasing the exchange rate
pass-through process have been determined comparatively. Thus, the advantages
and disadvantages of these monetary policy strategies in terms of controlling
the exchange rate pass-through process have been revealed. Accordingly, some
implications have been made regarding the monetary policy practices that will
reduce the vulnerability of developing countries against external financial
shocks during the exchange rate pass-through process.
Günümüzde Merkez Bankası
para politikası stratejileri ile kur geçişkenliği süreci arasındaki ilişkiler
özellikle gelişmekte olan ülkelerde fiyat istikrarı açısından büyük önem
kazanmıştır. Böylece merkez bankaları oluşturdukları para politikası
stratejileri çerçevesinde kur geçişkenliğini azaltmayı temel bir hedef olarak
belirlemişlerdir. Bu süreçte para politikası uygulamaları çerçevesinde tercih
edilen döviz kuru rejimi oldukça önemli bir rol oynamıştır. Öte yandan, para
politikası stratejisi çerçevesinde belirlenen ve ekonomik birimlerin
beklentilerini yönlendirmek için seçtiği çapa (anchor) uygulamasının da oldukça
etkili olduğu görülmüştür. Çalışmamızda söz konusu unsurlar çerçevesinde
belirlenen merkez bankası para politikası stratejileri, kur geçişkenliği süreci
üzerinde yarattığı etkiler çerçevesinde analiz edilmiştir. Bu bağlamda para
arzı, döviz kuru ve enflasyon hedeflemeli para politikası stratejilerinin kur
geçişkenliği sürecini azaltmada oynadıkları rol karşılaştırmalı olarak
belirlenmiştir. Böylece, döviz kuru geçişkenliği sürecini kontrol altına almak
açısından söz konusu para politikası stratejilerinin sağladığı avantaj ve
dezavantajlar ortaya konmuştur. Buradan hareketle, kur geçişkenliği süreci
içinde dış finansal şoklara karşı gelişmekte olan ülkelerin kırılganlıklarını
azaltacak para politikası uygulamalarına ilişkin bazı çıkarımlarda
bulunulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Economics |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2019 |
Acceptance Date | December 24, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 8 Issue: EUREFE ’19 |