Osmanlı Devleti’nin Avrupa kapitalizmine kısmen de
olsa eklemlendiği XIX. yüzyılın ortaları ile XX. yüzyılın başlarında, üretim
ilişkileri ve toprak mülkiyeti konusunda, köklü denebilecek bir takım
değişiklikler meydana gelmiştir. Özellikle, II. Meşrutiyet döneminde siyasal
iktidara hâkim olan İttihat ve Terakki, iktisaden zor şartlar altında ezilen toplumsal
grupların desteğine ihtiyaç duymuş, topraksız veya az topraklı köylüye toprak
verilmesi, ucuz kredi temini gibi konularda bazı adımlar atmıştır. Ancak iyi
niyetle atılan bu adımlar, özellikle kırsal kesimde gelir ve mülkiyet
dağılımındaki adaletsizliği tam olarak giderememiştir. Öte yandan İttihat ve
Terakki, savaş ortamda, yabancı sermayeli tarım şirketlerini tarım ve ticaret
hayatının dışına itmeyi amaçlamıştır. Ancak bu süreçte, ülkede birçok harp
zengini doğmuş, fakir durumda olan halk ve köylü daha da yoksullaşmıştır.
Neticede bu durum, köylünün sosyal ve ekonomik durumunu düzeltmenin aksine,
zengin ve büyük çiftliklere sahip bir sınıfı ortaya çıkarmış, tarımsal gelir
dağılımındaki denge biraz daha bozulmuş, arazi ve mülkiyet konusundaki anlaşmazlıklar
artmıştır.
Bu
çalışmada, ekonomik ve sosyal bir mesele olarak toprak mülkiyeti konusunda,
Çayırhan köyü ahalisi ile eşraftan Hilmi Efendi arasında yaşanan arazi-mera
anlaşmazlığı üzerinde durulmuş, bu konuda, merkezi ve yerel yönetimin Hilmi Efendi
ile köylüye karşı tutumları değerlendirilmiştir. Çalışmada, konuyla ilgili
arşiv belgeleri ilk elden kaynak olarak kullanılmıştır. Bunun yanı sıra Tanin Gazetesi muhabiri Ahmet Şerif Bey’in mektuplarının yer aldığı Anadolu’da Tanin isimli Osmanlı Türkçesiyle
yazılmış kitaptan ve bazı araştırma eserlerinden yararlanılmıştır.
In the mid-19th century and
early 20th century, when the Ottoman Empire was partially
articulated in European capitalism, a number of fundamental changes occurred in
the relations of production and land ownership. Particularly, the Committee of Union and Progress, which dominated
political power during the 2nd Constitutional Period, needed the
support of the oppressed social groups under difficult economic conditions, has
taken some steps on issues such as granting land to landless or less landed
peasants and providing cheap loans. However, these steps taken in good faith
did not completely eliminate the injustice of income and property distribution,
especially in rural areas. On the other hand, in a war environment, the
Committee of Union and Progress has aimed to push foreign agricultural
companies out of the life of agriculture and trade. However, in this process,
many war-rich people were born in the country and the poor folk and peasants
became poorer. Eventually, this situation, rather than improving the social and
economic situation of the peasant, has led to a class with rich and large
farms, has further distorted the balance in agricultural income distribution,
and has increased disputes over land and ownership.
In this study, on land ownership as an economic and
social issue, the land-pasture dispute between the people of Çayırhan village
and Hilmi Bey was discussed, in this respect, the attitudes of the central and
local governments towards the villagers and Hilmi Bey were evaluated. In the
study, archival documents related to the subject were used as a first hand
source. In addition, it has been benefited from the book, Tanin in Anatolia,
which is written in Ottoman Turkish, and which contains the letters of Ahmet
Şerif Bey, who is the reporter of Tanin Newspaper, and from some
research works.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | September 20, 2019 |
Acceptance Date | October 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |