Amaç: Bu çalışmada öz kıyım girişimi nedeniyle çocuk acil servise başvuran olguların sosyodemografik özellikleri, öz kıyım girişim yöntemleri ve risk etkenlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda Ekim 2014-Nisan 2017 tarihleri arasında Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Acil Servisi bölümüne intihar girişimi nedeniyle başvuran ve “İntihar Girişimleri Kayıt Formu” doldurulan 18 yaş altı 383 olgunun kayıtları cinsiyet, yaş, yerleşim bölgesi, eğitim durumu, intihar girişimi için kullanılan yöntem ve tetikleyici faktörler, girişim sayısı, psikiyatrik tanı, takip ve tedavi öyküleri açısından retrospektif olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular: Çalışmaya alınan 383 vakadan 330(%86.2)’u kız ve vakaların yaş ortancası 15(12-18) yıl bulundu. Vakaların çoğunluğu lise öğrencisi idi (%56.9). Vakaların tamamının ilaç-toksik madde ile öz kıyım girişiminde bulunduğu görüldü. Vakalardan 326(%85.1)’sının ilk defa, 57(%14.9)’sinin ise birden çok öz kıyım girişiminde bulunduğu izlendi. Öz kıyım nedenlerinin en sık ailesel sorunlar(%60.6), ardından gelişim dönemi sorunları (%18.5) olduğu gözlendi. 27(%7) vakanın daha önce psikiyatrik bir hastalık tanısı bulunurken, 356(%93) vakanın psikiyatrik bir tanısının olmadığı görüldü. Vakaların çoğunluğunun şehir merkezinde yaşadığı görüldü (%92.4) . Öz kıyım girişimlerinin en sık (%30.5) ilkbahar mevsiminde olduğu gözlendi. Başvuru saatlerine göre hastaların en sık 20.00-24.00 arasında başvurduğu tespit edildi.
Sonuç: Sonuç olarak, hayatı tehdit eden bir problem olan suisid girişimi ile ilgili risk faktörleri bir bütün olarak ele alınarak, çocuklara uygun koruyucu, destekleyici ve tedavi edici yaklaşımlar açısından değerlendirilmelidir.
Objective: The aim of this study is to evaluate sociodemographic
features, method of suicide and risk factors of children suicide attempted.
Material and Method: The study included children aged between 18 years who
were admitted to Sakarya University Medical Faculty Pediatric Emergency
Department with the diagnosis of suicide attempt between October 2014 and April
2017. The records of 383
children under 18 years of age who completed the suicide attempt enrollment
form were evaluated retrospectively in terms of gender, age, residential area,
educational status, method and triggering factors used for suicide attempt,
number of attempts, psychiatric diagnosis, follow-up and treatment history.
Findings
and Results: Out of 383 subjects 330 were female (86.2%) and median
age 15 (12-18) years. The majority of subjects were high school students (%56.9).
All used drug-toxic substance admittance for
suicide attempt. 326 of subjects’ first suicide attempt (%85.1),
on the other hand 57 of
subjects had a prior suicide attempt history (%14.9). The most common causes were familial
problems (60.6%), followed by problems related to developmental period (18.5%).
Twenty-seven (7%) cases had previously been diagnosed with a psychiatric
disorder and 356 (93%) had no psychiatric diagnosis. The majority of cases were found in
the city center (92.4%). Suicidal interventions were most common (30.5%) in the
spring season. According to admission times, the patients most frequently
applied between 20.00-24.00 hours.
Conclusion: As
a result, risk factors related to suicide attempt, which is a life threatening
problem, should be considered as a whole and evaluated in terms of appropriate
preventive, supportive and therapeutic approaches for children.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2019 |
Acceptance Date | March 26, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 3 Issue: 1 |
Journal of Biotechnology and Strategic Health Research