İletişimin ana kaynaklarından biri olan frekansın tabi olduğu hukuksal rejim, ülkemizdeki haberleşmenin tabi olduğu hukuksal çerçeveyi doğru anlamak bakımından özel bir anlam taşımaktadır. Nitekim, en yaygın haberleşme araçlarından olan mobil ve kablosuz iletişim teknolojileri ve gelecekte bizleri bekleyen uydu teknolojileri ile entegre olmuş mobil iletişim teknolojileri frekansların tabi olduğu hukuksal rejim etrafında şekillenecektir. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun ve Avrupa Birliği mevzuatının sıklıkla bu kaynağın kıt olduğunu vurgulaması da bu kaynağın nispeten günümüzde ama çok büyük bir olasılıkla yakın gelecekte hem sosyal hem ekonomik açıdan çok daha değerli olacağının ilk sinyallerini vermektedir. Bu makale ile, frekansların esas olarak düzenlediği ve frekansların hukuksal rejimine ilişkin veriler sunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun ilgili hükümlerinin, yargı kararları ve doktrin görüşleri doğrultusunda incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu inceleme yapılırken ihtiyaç oldukça 5809 sayılı Kanun’un uyum sağlama amacı taşıdığı Avrupa Birliği’nin elektronik haberleşme hizmetlerine ilişkin düzenleyici çerçevesine de değinilmektedir. Frekansların hukuksal rejimi belirlenirken bunların birer kamu malı niteliğinde olduğu gözetilerek, bunlara ilişkin yapılacak düzenlemelerde kamu mallarına özgü kabul edilen belli başlı hukuksal ilkelerin dikkate alınması, tüm kamunun menfaatinin sağlanması bakımından elzem görünmektedir. Yeni gelişen teknolojiler ile birlikte frekansların kullanımlarında da yeni modellerin gündeme gelebilmesi mümkündür. Gerek frekansların işletmeciler ve diğer paydaşlar arasında paylaştırılmasında gerekse işletmecilerin kullanımına tahsis edilmesi ve bunlar arasında el değiştirmesinde başta milli güvenlik olmak üzere, kamu düzeni ve rekabetin korunması ilkelerinin öncelikle gözetilmesi gerekmektedir. 5809 sayılı Kanun’un da frekansların kamu malı niteliğini dikkate almak suretiyle bir düzenleyici çerçeve sunduğunu ve gelecekteki teknolojik gelişmelere bağlı farklı modeller içerebilecek frekans kullanımlarına olanak sağladığı görülmektedir.
The legal regime governing frequency, one of the essential resources of communication, carries special importance for understanding the legal framework that regulates telecommunications in Turkey. Mobile and wireless communication technologies—among the most common means of communication—as well as future mobile technologies integrated with satellite systems, will evolve around the legal regime applied to frequencies. The fact that Law No. 5809 on Electronic Communications and EU legislation frequently emphasize the scarcity of this resource signals its increasing value both socially and economically, especially in the near future. This article aims to analyze the relevant provisions of Law No. 5809, which primarily regulates frequencies and provides insights into their legal regime, in light of judicial decisions and academic opinions. Where necessary, reference is also made to the EU's regulatory framework, which Law No. 5809 seeks to align with. Given that frequencies are considered public property, it is essential that legal principles specific to public goods are taken into account when regulating their use, to ensure the protection of public interest. With advancing technologies, new models of frequency usage may emerge. In the allocation, assignment, and transfer of frequencies among operators and stakeholders, priority must be given to national security, public order, and the protection of competition. Law No. 5809 provides a regulatory framework that considers the public nature of frequencies and accommodates flexible models for future technological developments.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Information and Technology Law |
| Journal Section | İnceleme Makalesi |
| Authors | |
| Early Pub Date | July 10, 2025 |
| Publication Date | July 14, 2025 |
| Submission Date | June 15, 2025 |
| Acceptance Date | July 10, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 3 Issue: 1 |