Fetih hareketleri neticesinde Müslüman toplumların farklı milletlere mensup kimselerle bir araya gelmeleri, onların dilleri üzerinde bir takım olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebep oldu. Bu bağlamda günlük konuşma dilinde yanlış telaffuzlar ve Kur’ân-ı Kerîm’in tilaveti konusunda da bazı hatalı okumalar meydana geldi. Bunun üzerine İslam âlimleri, ana konusu yanlış telaffuz ve hatalı okumaları önlemek amacıyla nahiv ilminin kaide ve kurallarını oluşturmak için bir çalışma içerisine girmişlerdir. Nahiv ilminin kurallarının oluşturulması belli dönemler çerçevesinde oluşmuştur. Dolayısıyla bu çalışmada nahiv ilminin mezkûr dönemlerde nasıl bir ilerleme kaydettiği problemi üzerinde durulacaktır. Nahiv ilmini, ilk kimin koyduğu konusunda faklı rivayetler bulunmasından dolayı bu konuyla ilgili farklı âlimlerin isimleri zikredilmiştir. Nahiv ilmi başlangıç yani ilk ortaya çıkmaya başladığı dönemde bağımsız olarak değil ancak diğer İslami ilimlerle birlikte ele alınmıştır. Aynı zamanda nahvin kaide ve kuralları yazılı olmaktan ziyade hafızalarda varlığını korumuştur. Ancak tesis ve olgunluk dönemlerinde nahiv ilmi hem yavaş yavaş ilmi bağımsızlığını elde etmeye başlamış hem de kaide ve kuralları yazılı hale getirilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ağustos 2022 |
Kabul Tarihi | 20 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 20 |