"Bâde" lafzı İslami
tasavvuf ve irfanda, özellikle tasavvufi şiirlerde, genellikle hakiki
manasından farklı olarak kullanılmıştır. Sûfiler badenin gerçek ve mecazi
anlamını birbirinden ayırt etmek için şeriatın yasakladığı sarhoşluk veren
sıvıyı "sathi bâde” ve mecazi bâdeyi de "manevi bâde" olarak
adlandırmışlar. Bâde ya da şarâbın mecazi manası tasavvuf tarihinde ve
tasavvufî şiirin çeşitli dönemlerinde bir tarafta sabit kalırken diğer tarafta
da değişime uğraşmıştır. Gerçek olan şu ki bu mefhumun asıl gayesi Allah’a
duyulan muhabbet veya aşktır. Bu çalışmada bâdenin edebiyattaki tarihi
serüvenine, özellikle İranlı tasavvufçu ve şairlerin onu nasıl kullandığına,
manevi ve maddi bâde arasındaki ilişkiye değinilmiştir.
The word “bade” (wine) has been used
in a different sense than its literal meaning in the Islamic tasawwuf and
culture, especially in sufi poetry. In order to distinguish between the real
and metaphoric wine sufists called the wine forbidden in the shariat as
“superficial wine” and called the metaphoric wine as “spiritual wine”. While
the use of the metaphorical meaning of bade or wine in the history of tasawwuf
and sufi poetry continued constantly, it also underwent certain changes on the
other hand. The reality is that the real purpose of the use of that concept has
been the love felt for Allah.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Çeviriler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Kabul Tarihi | 29 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |