As a state founder, it is possible to consider Atatürk's relations with the sects to which a significant part of the society belonged, during and after the National Struggle, or before and after 1925. During the National Struggle, the great majority of Bektashis gave almost unconditional support to the struggle and Ataturk. Bektashis, who were at the forefront of the defense of the homeland, hosted Atatürk at the Haci Bektas Veli Lodge during the transition of the Representative Committee from Sivas to Ankara. Both Salih Niyazi Dedebaba and Ahmet Cemaleddin Çelebi contributed to the National Struggle by sending letters to the Alevi-Bektashi groups. In addition, Ahmet Cemaleddin Celebi served as a deputy in the Turkish Grand National Assembly. It is said that while Ataturk was a guest in the Haci Bektas Veli Dervish Lodge and asked for support, Ahmet Cemaleddin Celebi asked him to pass on to the administration of the Republic in their tete-a-tete meetings. In this respect, Bektashi dervish lodges in Istanbul contributed to the smuggling of people and weapons to Anatolia during the National Struggle, and some Bektashi fathers and dervishes contributed to the provision of intelligence. Due to all these services, when all sect activities were stopped in 1925 and dervish lodges and tombs were closed, no exception was made to Bektashism. Law No. 677 was also applied to Bektashis. However, it has been determined that the Bektashis continued to have positive relations with the Republican administration and Atatürk, there were Bektashi fathers like Hasan Ragıp Erensel, who were Atatürk's doctors, and the Bektashi fathers and dervishes supported the Republican reforms. In this paper, starting from the National Struggle, the Bektashis' relations with Ataturk and the bonds they established throughout the republican years will be discussed in the light of archival documents, memoirs and other first-hand sources.
Bir devlet kurucusu olarak Atatürk’ün toplumun önemli bir kesiminin intisap ettiği tarikatlarla ilişkilerini Milli Mücadele sırasında ve sonrasında ya da 1925 öncesi ve sonrası olarak iki dönemde ele almak mümkündür. Milli Mücadele sırasında Bektaşilerin büyük çoğunluğu mücadeleye ve Atatürk’e adeta koşulsuz destek vermişlerdir. Vatan savunmasında en ön safta yer alan Bektaşiler Temsil Heyeti’nin Sivas’tan Ankara’ya geçişi sırasında Atatürk’ü Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nda misafir etmişlerdir. Gerek Salih Niyazi Dedebaba gerekse Ahmet Cemaleddin Çelebi Alevi-Bektaşi zümrelere yazılar göndererek Milli Mücadele’ye katkı sunmuşlardır. Ayrıca Ahmet Cemaleddin Çelebi milletvekili olarak TBMM de görev almıştır. Atatürk’ün Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nda misafir kalıp destek istediği sırada baş başa görüşmelerinde Ahmet Cemaleddin Çelebi’nin ondan Cumhuriyet idaresine geçilmesi isteğinde bulunduğu söylenmektedir. Bu itibarla Milli Mücadele’de İstanbul’daki Bektaşi tekkeleri Anadolu’ya insan ve silah kaçırılmasında, bazı Bektaşi baba ve dervişleri istihbarat sağlanmasına katkı sunmuşlardır. Tüm bu hizmetlere binaen 1925 yılında tüm tarikat faaliyetleri durdurulup tekke ve türbeler kapatıldığında Bektaşiliğe istisna bir uygulama yapılmamıştır. 677 sayılı kanun Bektaşilere de uygulanmıştır. Böyle olmakla birlikte Bektaşilerin Cumhuriyet yönetimi ve Atatürk ile olumlu ilişkilerinin sürdüğü, Hasan Ragıp Erensel gibi Atatürk’ün doktorluğunu yapan Bektaşi babalarının bulunduğu, Bektaşi baba ve dervişlerinin Cumhuriyet inkılaplarını destekledikleri tespit edilmektedir. Bu bildiri de Milli Mücadele’den başlayarak cumhuriyet yılları boyunca Bektaşilerin Atatürk ile ilişkileri ve kurdukları bağlar arşiv belgeler, hatıratlar ve diğer birinci elden kaynaklar ışığında ele alınacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Policy and Administration (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 26, 2024 |
Submission Date | February 4, 2024 |
Acceptance Date | July 10, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
The Journal is committed to upholding the highest standarts of publication ethics and takes all possible measures against any publication malpratices. Submitting researches by all authors mean that they assured their manuscripts are original and attest that the submitted papers represent their contributions and have not been copied or plagiarized in whole or in part from other works. All submissions will be checked by iThenticate before being sent to reviewers according to the Journal's Zero Tolerance on the Plagiarism Policy