Portre görüntünün tarihinde kendine
has bir tür olarak belirmiştir. Portre sadece bir insanın kendilik tasviri
değil, ortamdan kendisini ayırmak üzere çerçevelemesidir. Portrenin neyi
saptadığıyla beraber neyi dışarıda bıraktığı da önemlidir. Akıllı telefonların
bir özelliği olarak gelişen selfie; bu çerçevelemeye daha dinamik bir
performans katmıştır. Artık çekilenle çeken aynı elle bir performans
gerçekleştirmekte ve çekilen şey bir obje olmak yerine, ‘kendimi çekme eylemini
de çeken bir kendimi gösteren beni gör” eylemine dönüşmektedir. Bir starın
performans alanı ya da bir sporcunun işini performans alanı, kabiliyetini ya da
gücünü sergileme alanı olarak kullanabilmektedir. Bu açılardan bakıldığında bu
çalışmanın amacı selfie’nin kinestetik sınırı ve vaatleri saptamaktır. Yöntem
olarak argümantasyon ve selfie çalışmalarına yönelik görsel içerik analizi
kullanılmıştır. Selfie’nin türsel olarak yavaş yavaş pedagojik, holografik, ailevi
ya da hikâyesel formlara dönüşmesi (tasvir gücündeki yenilikler) bu modern
‘jenerik kimlik’ için yeni kinestetikler sunabilmekte midir?
| Journal Section | Review Article | 
|---|---|
| Authors | |
| Publication Date | December 22, 2017 | 
| Published in Issue | Year 2017 Volume: 10 Issue: 2 |