Die in unserem Arbeitsgebiet vorhandenen Kupfererzlagerstaetten und -vorkommen
Südostanatoliens sitzen auf tektonischen Linien, wo sich die zwei verschiedene Orogene vertretenden
Iraniden über die Irakiden oder das Bitiis-Massiv über die Ophiolithe der alpidischen Geosynklinale geschoben
haben, bzw. auf den diese Linien begleitenden Verwerfungen, kurz gesagt, in den Überschiebungszonen. Die Kupfererzlagerstaetten
und -vorkommen Südostanatoliens, deren Genese in engem Zusammenhang mit dem Entstehen
der betreffenden Überschiebungszonen steht, sind postorogene, epigenetische, hydrothermal-metasomatische
Bildungen. Wenn man überlegt, dass das Übereinanderschieben der zwei getrennte Orogene vertretenden Gesteine
in der Erdkruste bis zu grösserer Tiefe hinabreichen kann, ist es nötig, neben der Betrachtung der Überschiebung
als ein mechanisches Ereignis, d.h. als ein relatives Gleiten beider Gesteinsmassen auch darauf hinzuweisen,
dass sie in den tieferen Lagen der Erdkruste das Auftreten der Waermeenergie bewirken kann. Diese Waermeenergie
hat das Grundwasser in Zirkulationsform in Bewegung gesetzt, dadurch aus den Ophiolithen die die
Kupfererzlagerstaetten Südostanatoliens bildenden Metalle sowie Schwefel abgelöst, mobilisiert und ihre Ablagerung
auf den Überschiebungslinien ermöglicht. Die Möglichkeit, dass dort, wo das granitische Magma nicht
besteht, die Hydrothermen auf diese Weise entstehen können, wird für einen angesichts der vorliegenden Unterlagen
naheliegenden, gültigsten Erklaerungsweg gehalten.
Çalışma sahasına giren Güneydoğu Anadolu bakır yatak ve zuhurları, iki ayrı orojeni temsil eden
İranidler'in Kenar Kıvrımları Kuşağı (Irakidler) veya Bitlis masifinin Alp jeosenklinali ofiyolitleri üzerine sariye
olduğu tektonik hatlarda veya bu hatlara eşlik eden faylarda, kısacası şariyaj zonlarında bulunmaktadırlar. Jenezleri
içinde bulundukları şariyaj zonlarının meydana gelmesiyle yakından ilgili olan Güneydoğu Anadolu bakır yatak ve
zuhurları postorojen, epijenetik, hidrotermal-metasomatik oluşumlardır. İki ayrı orojenin temsilcisi kayaçların
birbiri üzerine itilmelerinin yerkabuğu içinde çok derinlere inebileceği düşünülürse, şariyajı mekanik bir olay,
yani iki kayaç kütlesinin relatif bir kayması olarak görmek yanında yerkabuğu derinliklerinde ısı enerjisinin ortaya
çıkmasını sağlayıcı bir rol oynayabileceğini de belirtmek gerekir. Ortaya çıkan ısı enerjisi yeraltı suyunu sirkülasyon
şeklinde harekete geçirmiş, böylece ofiyolitlerden Güneydoğu Anadolu bakır yataklarını meydana getiren metalleri
ve kükürtü çözerek mobilize etmiş ve şariyaj hatlarında çökelmelerini sağlamıştır. Granitik magmanın bulunmadığı
bir yerde sıcak sularm bu şekilde meydana gelebileceği, eldeki verilerin ışığı altında kabul edilebilecek en geçerli
bir açıklama yolu olarak düşünülmektedir.
GÜNEYDOĞU ANADOLU JEOLOJİK-MİNERALOJİK ETÜDÜ JENETİK BULGULAR
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 1977 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1977 Cilt: 89 Sayı: 89 |
Copyright and Licence
The Bulletin of Mineral Research and Exploration keeps the Law on Intellectual and Artistic Works No: 5846. The Bulletin of Mineral Research and Exploration publishes the articles under the terms of “Creatice Common Attribution-NonCommercial-NoDerivs (CC-BY-NC-ND 4.0)” licence which allows to others to download your works and share them with others as long as they credit you, but they can’t change them in any way or use them commercially.
For further details;
https://creativecommons.org/licenses/?lang=en