Çeşitli sebeplerle gerçekleşen göç eylemi özellikle savaş, iç çatışma, kıtlık, doğal afetler ve ekonomik krizler gibi etmenlerle zorunlu bir hal almaktadır. Keza eğitim, sağlık, aile ilişkileri ağı, tatil gibi bazı kişisel isteğe bağlı gelişen göçler de söz konusudur. Öte yandan küreselleşmenin etkisiyle kitlesel göç çeşitlerinin arttığını ifade etmek mümkündür. Bununla birlikte teknoloji geliştikçe doğru orantılı olarak yoğunluğu oldukça artan ve bazı nedenlerle zorunlu veya isteğe bağlı olarak gerçekleşen sanal göç akınlarının dünyada yeni bir göçmen profili doğurduğu da bir gerçektir. Bu profilin çerçevesi ise dijital göçmen kimliği üzerinden izah edilebilmektedir. Çünkü kimlik kavramı tanınma ve tanımlama aracı olma bakımından kıymetlidir. Dolayısıyla kimliksel bir analiz yöntemiyle sanal göç gerçekleştiren göçmenlerin ekonomik-finansal, sosyal ve siyasal etkileri bakımından yeni kimlikler kazanma potansiyeli ortaya konulmak istenmiştir. Benzer bir şekilde kayıt dışı göçmenler ile sanal göçmenlerin sınır algılarını gözlemleme imkânını değerlendirmek de söz konusudur. Bu minvalde çalışmanın temel amacı sanal göçmenler ile normal göçmenlerin kimliklerine yansıyan özelliklerinin mukayesesini ortaya koymaktır. Bu tartışmalara binaen yapılan girişimlerin seyrini ortaya koymak adına genel bir gözlem ortaya konulmuştur. Ayrıca literatür taraması kapsamında bilgi alma amacıyla doküman incelemesi usulü ile yapılan veri aktarımı yöntemi uygulanmıştır. Buna göre sanal göçmenlere yönelik kimlik analizini içeren çalışmalar ve karşılaşılan farklılıkların aktarılması söz konusu olmuştur. Nitekim ulaşılan bulgulara göre sanal göç nedeniyle yeni karakterlerin ve kimlik verilerinin ortaya çıktığı ve davranış biçimlerine göre normal göçmenlerinkine benzer veya farklı eğilimlerinin bulunduğu ileri sürülebilir. Ayrıca göçün yoksullukla ilişkisi düşünüldüğünde sanal göçmenlerin durumlarının çoğunlukla iyi olduğu ve kısa periyotlarla bağlantı sağlayıp uzun vadeli halde göç eylemlerini gerçekleştirdikleri görülmektedir. Bu göçmenlerin aynı zamanda kimliklerini gizleyerek sanal ortamda farklı kullanıcı adlarıyla soyutlanma girişiminde bulundukları ve kayıt dışı bulunan göçmenlerin davranışlarıyla benzerlik gösterdiklerini söylemek mümkündür. Bu sebeple dijital ortamdaki gerçek kimliksel verilerin hukuki dayanağı için kapsamlı bir uluslararası yasal düzenlemenin gerekliliği önerilmektedir. Bu durum sanal göçmenlerin kimliksel analizinde daha sağlıklı verilere ulaşma imkânı sağlama bakımından önemlidir. Bunun yanında bu aktörlerin kimlik analizi gelecekteki toplumsal yaşamın yönetiminde ve idamesinde de önem arz etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 24 Mayıs 2022 |
Kabul Tarihi | 7 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |