Doubtlessly, in our present era, one of the notions which are being defined the most is “culture”. Accordingly, in a study, it was indicated that “culture” has over than 160 different definitions. In fact, every individual can offer a different definition of culture and this would make possible to come across countless definitions. However, what matters the most is the common elements that these definitions possess. Social culture includes behavioral norms that have been identified and accepted many years before. These norms emerge as the result of a historical accumulation of knowledge and constitute the cultural heritage of that specific society where the individual is living, through the inclusion of specific features to its structure. This heritage separates that society from others and renders it distinctive. Just like every society has its own culture, organizations and enterprises operating within that society, have their own specific cultures, as well. Organizations which are treated as artificial social order or systems created by humans can be considered as miniature societies which develop their distinctive cultures. Practices, values, beliefs, norms, symbols, technologies, structures, processes, managements styles, in short all of the moral and material values developed, accepted and adopted by this miniature society constitute the culture of this organization. When the relationship between social culture and organizational culture is examined, two crucial elements outstand. Firstly, both the society and the organization are “social systems” which are open to the changes and developments that occur outside their boundaries. Secondly, both of them contain “human” factor in their structures. Accordingly, both of them have affects that can be considered as important, on the management and it can be accepted that they have a functional relationship with the management.
Social Culture Organization Organizational Culture Management
Günümüzde en çok tanımı yapılan kavramlardan birisi hiç kuşku yok ki “kültür”dür. Yapılan bir araştırmada kültürün 160’tan fazla tanımı olduğu tespit edilmiştir. Aslında her birey, farklı bir kültür tanımı yapabilir ve böylece sayısız tanımla karşılaşmak mümkündür. Ancak önemli olan, bu tanımların taşıdığı ortak unsurlardır. Toplumsal kültür, uzun zaman önce saptanmış ve kabul görmüş davranışsal normları kapsar. Bu normlar, tarihsel bir birikim sonucu oluşur ve içinde yaşanılan toplumun özelliklerini bünyesinde toplayarak o toplumun kültürel mirasını oluşturur. İşte bu miras, onu diğer toplumlardan ayırır ve kendine özgü kılar. Her toplumun kendine özgü bir kültürü olduğu gibi, o toplumda faaliyet göstermekte olan örgütlerin –organizasyonların, işletmelerin- de kendilerine özgü kültürleri vardır. İnsan eliyle yaratılmış yapay birer sosyal düzen ya da sistem olarak ele alınan örgütler, kendine özgü kültür geliştiren birer minyatür toplum olarak görülebilirler. İşte bu minyatür toplumun geliştirdiği, kabullendiği ve sahiplendiği uygulamalar, değerler, inançlar, normlar, semboller, teknolojiler, yapılar, süreçler, yönetim tarzları vs. maddi manevi değerlerin tümü, o örgütün kültürünü oluşturur. Toplumsal kültür-örgüt kültürü ilişkisi ele alındığında dikkat çeken iki önemli unsur vardır. Birincisi, hem toplum, hem de örgüt, sınırları dışındaki değişim ve gelişimlere açık birer “sosyal sistem”dirler. İkincisi, her ikisi de içinde “insan” unsurunu barındırır. Bu nedenle her ikisinin de yönetim üzerinde önemli sayılabilecek etkileri vardır ve yönetimle aralarında fonksiyonel bir ilişkinin var olduğu kabul edilebilir.
Diğer ID | JA63MY37KA |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2012 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 1 Sayı: 1 |