Almanya’da İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki dönemi ‘Çoraklaşma’ süreci diye adlandıran Wolfdietrich Schnurre’nin, Günter Eich ve birkaç arkadaşıyla birlikte Alman dili ve edebiyatını militarist söylemlerden uzaklaştırma ve geliştirme gayretleri önemli rol oynamıştır. Bu bağlamda W.Schnurre’nin 1945 ve 1950 yıllarını kapsayan Türkiye’de ‘Karşı Çıkmak Gerekiyordu’ (Man sollte dagegen Sein) adlı kitabında yer alan öykülerin üslup incelemeleri yazarın ve yapıtlarının daha iyi değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır. Araştırmada kitaptaki öykülerin dili aracılığıyla yazarın okuyucularla, öykü kişilerinin birbirleriyle iletişim kurarlarken Schnurre’nin sözbilimsel açıdan neleri önemsediği ve bunları nasıl aktardığı betimlenmiştir. Bu amaç doğrultusunda W. Schnure’nin hayatı ve sanat anlayışı yanında kısa hikâyelerindeki söze, cümleye ve düşünmeye dayalı üslup unsurları, karşılıklı konuşmaların üstlendiği roller örneklemler yardımıyla incelenmiştir. Yazarın kısa hikâyelerinde aktarmak istediği, “savaştaki insan sorununu” çelişkiyle birlikte iletip okuyucuyu, düşünüp karar vermede özgür bırakmıştır. Bu yaklaşım yazara özgü bir ironi anlayışı oluşturmuştur. Özentisiz konuşmalar, kısa ve öz ifadeler, yarım kalmış tümceler, benzetmeler ve retorik sorular kısa hikâyeleri dinamik, özgün ve farklı kılmıştır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 1 Issue: 11 |