anlayışının amacı, toplumun tüm kesimlerine eşit hizmet ve
edim prensibiyle hizmet götürmektir. Bu hizmetler yönetim kapsamında iki elde
toplanmaktadır. Bunlardan bir tanesi de yerel hizmet sağlayıcısı konumundaki
yerel yönetimlerdir. Toplum yaşamındaki bireyselleşme emareleri, sosyal
yapıdaki çözülmenin olduğu yönündeki fikirler görece yeni ve toplumu saran bir
devinim içerisindedir. İslam dininde ihtimamlı bir öneme haiz olan aile
kurumunu, postmodern kültürün hasılası modern anlayışın zayıflattığı
anlaşılmaktadır. Sosyal politikanın devlet aktörü olarak bu yönde attığı ilk
adım olarak 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulması
gösterilebilir. Küreselleşme olgusunun ivme kazandığı günümüz dünyasında,
merkezi aktörün uygulayıcı vasfını yerine getirmesinde yaşanılan güçlükler,
yerel nitelikli hizmetlere devri zorunlu kılmıştır. Bu doğrultuda çalışmada,
yerel yönetimlere intikal ettirilen sosyal politikalar aile mefhumu ile
irtibatlandırılarak ele alınacaktır.
Bu çalışmada amaç, Türkiye’de yerel
yönetimlerin aileye yönelik sosyal politikaları bağlamında Onuncu Kalkınma
Planı’nda (2014-2018) yer alan Ailenin ve Nüfus Yapısının Korunması
Programı’nın Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişmesini desteklemek için
dinamik nüfus yapısının korunması, aile kurumunun güçlendirilmesi ve sosyal
refah ve sosyal sermayenin artışına yönelik öngördüğü program üzerinden bir
çerçeve çizerek
genel bir değerlendirme yapmaktır.
Bölüm | İktisadi ve idari Bilimler Sayısı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 15 Sayı: 2 |