The human being is forced to use his ability to comprehend to cope with the hard conditions of the environment during the early stages of his existence. The notion of architectural space is a result of this phenomenon. With the development of architecture, human beings constructed spaces where their physical needs can be responded to. This limited architectural space also helped define a human being in relation to a particular point in a dense universe. In this way he found intangible foundations between the limits of tangible space. This concept has been seriously implemented through sacred architecture. The essence, which caused the reason for the construction of an architectural space, was implemented in every detail of a tangible building. The essence determines the design stage of sacred architectural units. Consistency is required in implementing the essence within the details of a tangible architectural unit as a whole. This same emphasis should also be paid through the design of lighting as a whole. This elaborate design thinking should be implicit in the design stage of the mosque’s interior lighting design.
İlk insan, hayatta kalabilmek adına sahip olduğu kavrayış yeteneğini kullanarak, yaşadığı çevreyi kendisine uygun hale getirmeye çalışmıştır. Mimari mekân kavramı bunun sonucu olarak doğmuştur. Mimarlığın gelişimiyle insan kendi fiziksel ihtiyaçlarını karşılayan mekânlara ve kendisini belirli bir noktada tanımlayan bir alana da ulaşmıştır. Bu şekilde somut mekân içinde kendisine soyut bir dayanak bulmuştur. Kutsal mekân mimarisinde bu kavram daha yoğun olarak işlenmiştir. Mekânın inşa edilmesinin sebebi onun özü olarak somut binanın her detayı içinde tasarlanmıştır. Kutsal mekân mimarisinde öze sadık tasarım yapılması bu nedenle büyük hassasiyet gerektiren bir konudur. Mimari bütün ve detayları içinde öze dair tutarlılığın sağlanması gerekmektedir. Aynı şekilde aydınlatma tasarımı bütününde de bu duyarlılık sağlanmalıdır. Cami iç mekân aydınlatma tasarımının yapılandırılma süreci dahilinde bu duyarlılığın gösterilmesi bir erek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 5 |
The issue of the relevant year publishes a maximum of 25 articles, with article acceptance dates falling between 15th October and 1st May. As of October 2024, Cedrus will accept articles only in foreign languages.