Türkiye’nin kuzey
komşusu olan Rusya ile ilişkileri yaklaşık 6 asırlık bir geçmişe dayanmaktadır.
Özellikle 18. Yüzyılda Petro reform programı ile birlikte Avrasya bölgesinde
önemli bir güç haline gelen Rusya ile Osmanlı Devleti; Balkanlar, Kafkasya,
Türkistan bölgeleri başta olmak üzere sürekli rekabet halinde olmuştur.
Geleneksel olarak sıcak denizlere inme siyasetini, bugün Akdeniz üzerinde elde
ettiği askeri üslerle güçlendiren Rusya, Türkiye’nin kuzey komşusu olduğu kadar
bugün güneyde de hesap edilmesi gereken bir stratejik güç konumuna gelmiştir.
Rusya’nın
modernleşme deneyimi, Osmanlı-Türk modernleşme deneyimi ile oldukça benzer bir
süreç izlemiştir. Her iki ülke de modernleşme yoluyla bölgede güçlü bir
stratejik pozisyon elde etmek, varlığını garanti altına almak istemiştir. Avrupa’da
doğal ve kendi iç dinamikleri ile gelişen modernleşme, Rusya’da aydın bürokrat
bir elit tarafından tepeden inme bir biçimde gerçekleştirilmiştir.
Modernleşmenin halk katında yeterli desteği bulamaması da duygusal tonu yüksek,
modernleşme karşıtı bazı fikirlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Bu makalede 18. ve
19. Yüzyılda Rusya’nın modernleşme sürecinin temel özellikleri analiz edilmeye
çalışılacaktır. Modernleşmeyi destekleyen ve ona karşı çıkan siyasal
düşünceler, Batı’ya karşı gösterilen farklı tepkiler analiz edilecektir. Makalede,
Rusya’daki Batı karşıtlığı ve onu besleyen reformların dönüştürücü ve refleksif
etkileri üzerinde durulacaktır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 12 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 1 |
Çeşm-i Cihan: Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları E-Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Dergimiz aşağıdaki indeksler tarafından taranmaktadır: