Günümüz mimari tasarımlarında işlevsellik ve estetik unsurların yanında tasarımın doğal çevreye etkileri de önemli bir unsur haline gelmiştir. Tasarımın doğal çevreye olan etkilerinin belirlenmesinde kullanılabilecek en önemli parametrelerden biri karbon ayak izidir. Karbon izinin azaltılması konusunda küresel ölçekte koyulan hedeflerden sonra, mimarlar yaptıkları tasarımlarda, karbon ayak izini azaltıcı unsurları da kullanmaya başlamıştır. Bu çalışmada küresel ısınmaya neden olan emisyonların azaltılmasında kullanılabilecek dinamik bir yöntem olan yeşil duvarların, bir mimari tasarımın karbon ayak izini azaltmada ki etkileri incelenmiştir. Bu amaçla mesken olarak kullanılacak bir model bina tasarlanmış ve karbon ayak izi Tier 1 yaklaşımı ile belirlenmiştir. Model binanın yıllık karbon ayak izi 32521 kgCO2-eq olarak hesaplanmıştır. Karbon ayak izi içerisinde en yüksek oran doğalgaz tüketimine aittir (16665 kgCO2-eq/yıl). Bina tasarımında bulunan yeşil duvar sisteminin, farklı bitki türlerinin kullanılması durumunda tutacağı sera gazı emisyon miktarları (CO2-eq) incelemesinde ise, en yüksek değer 1753 kg CO2-eq /m2 yıl ile Z. matrella bitkisinde elde edilmiştir. Tüm bitki türlerinin ortak kullanılması ile tutulabilecek CO2-eq miktarı ise 1147 kg CO2-eq / m2 yıl bulunmuştur. Çalışmada ulaşılan sonuçlar, yeşil duvarların ısı yalıtımı ve gri su atımı konularındaki ilave faydaları ile birlikte değerlendirildiğinde, mimari tasarımlarda karbon ayak izini azaltmak için kullanılabilecek önemli bir paremetre olduğu söylenebilir.
Nowadays architectural designs, besides the functionality and aesthetic elements, the effects of design on the natural environment have become an important element. One of the most critical parameters that can be used in determining the effects of design on the natural environment is the carbon footprint. After the goals were set on a global scale in terms of reducing carbon footprint, architects started to use carbon footprint reducing elements in their designs. In this study, the effects of green walls, a dynamic method that can be used to reduce emissions that cause global warming, on reducing the carbon footprint of an architectural design were examined. For this purpose, a model building to be used as a residence was designed, and its carbon footprint was determined with the Tier 1 approach. The annual carbon footprint of the model building was calculated as 32521 kgCO2-eq. The highest rate of carbon footprint belongs to natural gas consumption (16665 kg CO2-eq/ year). In the analysis of the greenhouse gas emissions (CO2-eq) that the green wall system in the building design will uptake if different plant species are used, the highest value was obtained in the Z. matrella plant with 1753 kgCO2-eq/m2 year. The amount of CO2-eq that can be uptaken by using all plant species together was found to be 1147 kgCO2-eq/m2 year. When the results obtained in the study are evaluated together with the additional benefits of green walls in thermal insulation and gray water treatment, it can be said that it is an important parameter that can be used to reduce carbon footprint in architectural designs.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Environmental Sciences |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Submission Date | December 6, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 2 Issue: 2 |