It is a fact that global cooperation is necessary in the fight against climate change, which is described as the greatest challenge facing humanity. The exceptional cooperation of normally rivals China and the USA is important for the whole world, both because of their position in the international system and because they are the countries with the largest share in carbon emissions that cause climate change. However, this cooperation was the first to be abandoned after the recent Taiwan crisis. This situation reveals that climate diplomacy should be examined not only from a scientific but also from an ethical perspective.
It can be said that even in an issue such as climate change, which affects the common future of all humanity, the foreign policies of global powers are not clear and fluctuations are observed depending on the relations between countries - even between leaders. The stances of the states, which are the most important actors in the international system, on international problems sometimes cause a vicious circle at the point of solving the problems. Although international organizations have managed to come up with important declarations and agreements under the influence of global powers from time to time, the understanding of "interest" and "relative gain" has come into play in taking concrete steps. In this equation, the concept of “environmental (green) justice” has been added to the relations between north-south countries.
The roles of China and the USA in a cooperative multilateral negotiation process against the problem of climate change are extremely vital for future generations. Climate change negotiations should not be considered separately from global competition. International organizations and agreements, which have an important role in the fight against climate change, have become a new field of struggle for global powers in this respect. In this study, the inconsistent stances of global powers in the fight against climate change in the context of China and the USA will be examined in the light of Taiwan crises in 2022.
İnsanlığın karşılaştığı en büyük zorluk olarak nitelendirilen iklim değişikliği ile mücadelede küresel iş birliği yapılması gerekliliği bir gerçektir. Hem uluslararası sistemdeki konumları hem de iklim değişikliğine sebep olan karbon emisyonu hususunda en büyük pay sahibi ülkeler olmaları sebebiyle, normalde rakip olan Çin ve ABD’nin istisnai iş birliği tüm dünya için önemlidir. Ne var ki yakın zamanda yaşanan Tayvan krizinin akabinde ilk vazgeçilen de bu iş birliği olmuştur. Bu durum, iklim diplomasisinin sadece bilimsel değil aynı zamanda etik bir çerçeveden de incelenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Tüm insanlığın ortak geleceğini etkileyen iklim değişikliği gibi bir konuda dahi küresel güçlerin dış politikalarının net olmadığı, ülkeler arası- hatta liderler arası- ilişkilere bağlı olarak dalgalanmalar gözlendiği söylenebilir. Uluslararası sistemde en önemli aktör olan devletlerin kimi zaman uluslararası sorunlar konusundaki duruşları, sorunların çözümü noktasında kısır döngüye sebep olmaktadır. Uluslararası örgütler zaman zaman küresel güçlerin etkisi altında önemli bildiriler ve anlaşmalar ortaya çıkarmayı başarmış olsa da somut adımlar atma hususunda “çıkar” ve “göreceli kazanç” anlayışı devreye girmiştir. Bu denklemde kuzey- güney ülkeleri arasındaki ilişkilere “çevresel (yeşil) adalet” kavramı da eklenmiştir.
İklim değişikliği sorununa karşı iş birliğine dayanan çok taraflı bir müzakere sürecinde özellikle Çin’in ve ABD’nin rolleri gelecek nesiller için son derece hayatidir. İklim değişikliği müzakereleri küresel rekabetten ayrı düşünülmemelidir. İklim değişikliği ile mücadelede önemli role sahip uluslararası örgütler ve anlaşmalar bu açıdan küresel güçler için yeni bir mücadele alanı haline gelmiştir. Bu çalışmada Çin ve ABD bağlamında küresel güçlerin iklim değişikliği mücadelesindeki tutarsız duruşları 2022’deki Tayvan krizi ışığında incelenecektir.
Değerli tez danışmanım ve akademik rehberim Mehmet Ali UĞUR'a, desteğini hep hissettiren sevgili eşim Merve'ye ve gelecek için kaygılanmama vesile olan bal oğlum Deniz Çınar'a teşekkür ederim.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Environmental Management (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | November 25, 2023 |
Acceptance Date | December 28, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 3 Issue: 2 |