İklim krizinden kaynaklanan sorunların salt teknik bir mesele olmamasının anlaşılmasıyla iklim krizinin oluşumunda ve bu krizin çözümü için sorumluluk üstlenme konusunda iklim adaleti kavramı tartışılmaya başlanmıştır. İklim krizine en çok etkisi olanların bu krizden en az etkilenenler olduğu gerçeği iklim adaletinin temelini oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Amerika, Asya ve Afrika kıtaları ele alınarak iklim adaleti ile iklim etiği politika ve uygulamaları incelenmektedir. İklim adaletinin iklim etiğinden ayrı düşünülemeyeceği ve bunun aynı zamanda bir etik sorun olduğundan hareketle çalışmada, çevre etiği anlayışlarından yola çıkılarak iklim etiği ve iklim adaleti tartışmalarının ele alınması amaçlanmıştır. Yöntem olarak, literatür taraması yapılmış, kavramsal çerçeve ve etik temellere dayandırılarak iklim adaleti arayışları ve örnekler üzerinden iklim adalet(sizliğ)i değerlendirmeye alınmıştır. Sonuç olarak, ahlaki ilgi alanı çevre merkezciliğe yöneldiği taktirde, iklim krizinden kimin sorumlu olduğu, hangi türlerin, hangi sınıfların ve ekosistemdeki hangi canlı-cansız varlıkların bu krizden en fazla etkilenmekte olduğu, kimin ve/veya neyin korunması gerektiği, gelecek kuşak haklarının göz önüne alınması, koruma misyonunu kimin üstleneceği gibi sorular ağırlık kazanmış olur. Oluşturulacak bu bütüncül perspektif ile ekosistemin tamamı için sorumlulukların paylaşıldığı, etik değerlerin ön plana çıktığı, hakkaniyet ve adalet kavramlarının canlı-cansız tüm varlıklar için yerini bulduğu bir iklim krizi çözüm arayışı gerçekleşebilecektir. Bu sorulara verilecek cevaplar çerçevesinde oluşturulacak etik anlayış gerek iklim etiğinin, gerek iklim adaletinin sağlanmasının temellerini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, bu sorular çerçevesinde benimsenecek iklim etiği yaklaşımı ile canlı-cansız varlıkları da ahlaki ilgi alanına alan, türler arası, uluslararası, sınıflar arası, kuşak içi ve kuşaklar arası bir küresel iklim adaleti anlayışı oluşturulması gerekliliği kaçınılmaz olarak görülmektedir.
The fact that those most affected by the climate crisis are those who are least affected by it forms the basis of climate justice. This study examines climate justice and climate ethics policies and practices by addressing the Americas, Asia and Africa continents. Considering that climate justice cannot be considered separately from climate ethics and that this is an ethical issue at the same time, it is aimed to deal with climate ethics and climate justice debates based on environmental ethics understandings. As a method, literature review was made, climate justice searches and examples were evaluated based on the conceptual framework and ethical foundations. As a result, if the moral interest turns towards ecocentrism, who is responsible for the climate crisis, which species, which classes and which living and non-living things in the ecosystem are most affected by this crisis, who and/or what should be protected, and the rights of future generations should be taken into consideration. Questions such as who will undertake the protection mission gain weight. With this holistic perspective to be created, it will be possible to seek a solution to the climate crisis in which responsibilities for the entire ecosystem are shared, ethical values come to the fore, and the concepts of fairness and justice find their place for all living and non-living beings. The ethical understanding to be formed within the framework of the answers to these questions constitutes the basis of both climate ethics and climate justice. Therefore, it seems inevitable that with the climate ethics approach to be adopted within the framework of these questions, it is inevitable to establish an understanding of global climate justice that includes living and non-living things in the field of moral interest, interspecies, international, inter-class, intra-generational and intergenerational global climate justice.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Environment and Culture, Political Science, Regional Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 Issue: 2 |