Bu çalışma, Avrupa Birliği’nin Sırbistan’la olan üyelik sürecindeki ilişkilerini ve bu ilişkileri yürütürken koşulluluk ilkesini, Sırbistan-Kosova krizinin çözümünde ve iki taraf arasındaki diyaloğun sürdürülmesinde kullanma yöntemini ele almayı amaçlamıştır. Avrupa Birliği, üyelik sürecinde koşulluluk ilkesini her devlete özgü farklılıklar arz ederek bu ilkeyi devletler nezdinde farklılaştırmıştır. Dolayısıyla koşulluluk ilkesi, üyelik sürecindeki her bir aday devlet için ayrı ayrı işletilmiştir. Bu noktada çalışmanın üzerinde durduğu temel varsayım, 1980’lerin sonlarında ortaya çıkan Sırbistan-Kosova krizinin, 2009’da Sırbistan’ın AB’ye üyelik başvurusunda bulunmasından sonra koşulluluk ilkesi bağlamında çatışmaya dönüştürmediği ve taraflar arasındaki diyalog sürecinin yaşandığı yönündedir. Sonuç olarak 2009’dan bugüne kadar olan süreçte Avrupa Birliği’nin koşulluluk ilkesinin, Sırbistan-Kosova krizinin çözümünde etkili olduğu, ara sıra taraflar arasında sorunlar yaşansa da en azından bu sorunları çatışmaya dönüştürmediği söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 22 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |