Anayasa’nın 42. maddesinde kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılamayacağı; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 28. maddesinde taraf devletlerin çocukların eğitim hakkını fırsat eşitliğini gözetecek biçimde tanıdığına dair hükümler yer almaktadır. Ancak, çocukların bu temel hakkının uygulamada tam olarak tesis edilemediği, idarenin bu konuda üzerine düşen görevleri etkin biçimde yerine getiremediği görülmektedir. Bu durum, eğitim hakkının sosyal hak olarak nitelendirilmesi ve idarenin bu haklar bakımından mali kaynaklarla sınırlı olarak sorumlu olduğu şeklindeki yaklaşım ile ilgilidir. Her üç engelli çocuğumuzdan en az biri eğitim hakkına hiç erişememektedir. Erişenlerin ise bir kısmı eğitimini bütün kademelerde sürdürememekte, eğitim kesintiye uğramaktadır. İdareye görev olarak verilmesi itibariyle kamu hizmeti niteliğinde olan eğitim hizmetlerinin, kamu hizmeti ilkeleri bağlamında değerlendirilmesi konu bakımından önemlidir. Bütün engelli çocukların eğitim hakkından daha etkin şekilde yararlanabilmesinin hukuki zemininin ne şekilde oluşturulabileceği ve böylece hakkı sınırlandırıcı görüşlerin nasıl aşılabileceği üzerine düşünmek gerekmektedir
Article 42 of the Constitution states that no one shall be deprived of the right to education; Article 28 of the United Nations Convention on the Rights of the Child contains provisions that state parties recognize children’s right to education in a manner that respects equal opportunities. However, it is seen that this fundamental right of children cannot be fully established in practice and that the administration cannot fulfill its duties effectively. This is related to the recognization of the right to education as a social right and the approach that the administration’s responsibility for the promotions of such rights is limited to the financial resources. At least one of every three disabled children has no access to education. Some of those who have access to education, are not able to continue their education at all levels and the education is interrupted. It is important to evaluate the educational services in the context of public service principles. It is necessary to consider how the legal basis for all children with disabilities to benefit from the right to education can be established and how to overcome the rights-limiting opinions
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 4 Issue: 8 |