Ibn Sina was a philosopher who lived in the Middle Age, gave many valuable works in his time and he has been very influencial in The Eastern and Western World in the following centuries. He developed a systematical discourse on philoshophy and as well as epistemology, so he put forward his own significant epistemological understanding. René Descartes was New Age's philosopher, whose epistemological understanding became the frontier of the modern philosophy and the representative of the transformation in European philosophy history. In this article, the epistemological understandings of Ibn Sina and Descartes, who were the cornerstones of the history of philosophy, will be examined. In the beginning part, the philoshophers approaches to epistemology in general will be discussed and in later parts, philoshophers’ epistemology will be analysed and as a conclusion, a comparative interpretation will take place
İbn Sînâ, Orta Çağ’da yaşayıp çok değerli eserler vücuda getiren ve sonraki asırlarda da Doğu’da ve Batı’da uzun süre etkisi devam eden bir filozof olmuştur. Felsefenin her alanında olduğu gibi bilgi felsefesinde de sistematik bir kuram geliştirerek, özgün bir bilgi anlayışı ortaya koymuştur. Rene Descartes ise Avrupa felsefe tarihinde bir dönüşümü temsil ederek modern felsefenin öncüsü kabul edilen ve bilgi felsefesi ile ön plana çıkan bir Yeni Çağ filozofudur. Bu makalede felsefe tarihinde köşe başını tutan filozoflardan olan İbn Sînâ ve Descartes’ın bilgi anlayışları ele alınmıştır. Girişte filozofların bilgi meselesine genel yaklaşımları verilmiş, takip eden bölümde filozoflara ait bilgi kuramları incelenerek, sonuçta karşılaştırmalı bir değerlendirme yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: İbn Sînâ, Descartes, Bilgi, Bilgi Felsefesi, Faal Akıl, Akıl.Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | March 25, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 2 |