Türkiye’de göç, demografik bir olgu ve Türkiye’nin siyasi sistemini etkileyen önemli bir faktördür. Bu makale, literatürde ‘seçim göçü’ olarak adlandırılan bu yeni göç türünün dikkate alınmasını sağlamak amacıyla Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nin (ADNKS) uygulamaya konulduğu 2007 yılından bu yana Türkiye’deki göç hareketlerini analiz etmektedir. Geleneksel göç hareketliliğinin aksine, dönemsel göçün nedenleri arasında hızlı ulaşım, etkin iletişim, ekonomik etkilerden daha ağır basan sosyal etkiler ve metropollerde yaşayan kırsal nüfusu doğdukları bölgeye taşınmaya motive eden sosyal ve psikolojik nedenler yer almaktadır. Makalenin metodolojisi, nicel veri analizini içermektedir. Nicel veri olarak 2009-2019 yılları arasındaki göç ve nüfus hareketlerine ilişkin TÜİK verileri kullanılmıştır. Bu veriler, seçim dönemleri öncesindeki hareketliliğe ilişkin istatistiksel analizlerle değerlendirilmiş, özellikle yerel seçimlerin arifesinde artan göç hareketleri gözlemlenmiştir. Bu gerçeklerden yola çıkarak, Türkiye’de seçim göçü kavramının üzerinde durulması gereken yeni bir kavram olduğu ve il siyasi sistemlerinin ve idari birimlerin de seçim göçünden etkilendiği söylenebilir. Özetle, seçim dönemlerindeki göç hareketleri Türkiye’nin mevcut siyasi sistemini anlamak açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, politika yapıcılar ve analistler seçim stratejilerini değerlendirirken ve gelecekteki siyasi gelişmeleri tahmin ederken göç eğilimlerini dikkate almalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göç Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 2 |
CİHANSOBAD’ta yayınlanan tüm makaleler Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Bu lisans; yayınlanan tüm makaleleri, veri setlerini, grafik ve ekleri kaynak göstermek şartıyla veri madenciliği uygulamalarında, arama motorlarında, web sitelerinde, bloglarda ve diğer tüm platformlarda çoğaltma, paylaşma ve yayma hakkı tanır. Açık erişim disiplinler arası iletişimi kolaylaştıran, farklı disiplinlerin birbirleriyle çalışabilmesini teşvik eden bir yaklaşımdır.