As a result of economic developments took place in the last three decades around the world, labour law has begun to be discussed. At the core of these discussions, the idea that the labour law should be transformed is lying. By this transformation it is assumed that job creation will be realised. The point that needs to be emphasized is whether the labour law really has an effect on creating new jobs. In other words, is it possible to overrule the economic struggle, diminish unemployment fact and besides those create new job opportunities by transformation, meaning de-regulation, of labour law? This attitude claims to renounce the historical acquisitions achieved by labour law like promoting fundamental rights and security to workers. On the other hand, the actual status of working life is not far away than it used to be at the ‘epoch of Industrial Revolution’. As an example, child labour, excessive working hours, health and safety at work are still constituting the main problems of labour law. Effective protection, sanctions and supervision mechanisms may be able to provide jobs that are compatible with the concept of ‘decent work' with an effective labour law system. Otherwise, the idea that the labour law will become flexible and create jobs may cause new problems in terms of social and legal aspects
Dünya çapında geride bıraktığımız son otuz yılda yaşanan ekonomik gelişmeler sonucunda iş hukukunun yeri tartışılmaya başlanmıştır. Bu tartışmaların temelinde iş hukukunun dönüşerek iş yaratmaya fayda sağlaması gerektiği yönünde düşünce bulunmaktadır. Üzerinde durulması gereken nokta iş hukukunun gerçekten yeni iş yaratmaya etkisinin olup olmadığıdır. Diğer bir deyişle iş hukukunun işçileri koruyucu amacı doğrultusunda sahip olduğu temel kuralları ve güvence sağlamaya yönelik olarak tarihsel gelişimi içinde geliştirdiği mekanizmalar terk edildiğinde ya da esnekleştirildiğinde ekonomik zorluklarla başa çıkma, işsizliğin önlenmesi ve yeni iş yaratma amaçlarına ulaşmak mümkün müdür? Bu noktada işletmenin ve ekonominin mali riskinin emek üzerinde bırakılacağı sonucu üzerinde durulmamaktadır. İş Hukukunun ortaya çıkmasına neden olan koşullardan çok da farklı olmayan günümüz koşullarında iş hukukuna daha çok ihtiyaç duyulduğu düşüncesindeyiz. Bugün dahi en önemli sorunlar arasında çocuk işçiliği, aşırı saatlerle çalışma ve işçi sağlığı ve iş güvenliği bulunmaktadır. Etkin koruma sağlayan, yaptırım ve denetim mekanizmaları güçlü bir iş hukuku sistemi ile ‘insan onuruna yaraşır iş’ tanımına uygun işler sağlanması mümkün olabilir. Aksi takdirde iş hukukunun esnekleşerek iş yaratacağı yönündeki düşünce sosyal açıdan ve hukuki açıdan yeni sorunlara neden olabilecektir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 2 Issue: 57 |