Bu çalışma 1937 yılında Karabük’te kurulan Demir-Çelik İşletmeleri’nin 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren küresel ölçekte kabul edilen neoliberal ekonomi politikaları doğrultusunda özelleştirilmesi sürecine odaklanmaktadır. Karabük Demir Çelik İşletmeleri’nin tarihi boyunca ve Karabük’ün kuruluş ve gelişim süreci boyunca karşılaştığı en önemli dönüm noktalarından birisi, 1989- 1994 yılları arasında yaşanan grevler ve işçi hareketleri olmuştur. Karabük, işçi grevleriyle ve grevleri takiben gelen özelleştirme kararıyla sancılı bir süreç geçirmiştir. Süreci özgünleştiren temel nokta benzeri hareketlerin içerisinde bütün şehrin katılımıyla 8 Kasım 1994 günü Karabük’te hayatın dört saat boyunca durmasıdır. İşçi ve sendikaların harekete geçirdiği şehir, siyasi temsilcileri, yerel yönetimi, meclis üyeleri, iş adamları, oda başkanları, gazetecileri, esnafı ve yerel halkıyla özelleştirmeye topyekûn karşı çıkmıştır. Bu bağlamdan hareketle araştırmanın amacı 1989 yılında Demir Çelik İşletmeleri bünyesinde 139 günlük grevin ardından Ocak-1995 günü dönemin hükümetinin yaptığı açıklamaya kadar yaşanan olayları şahitlerin anılarıyla ortaya koymaktır. Araştırmada nitel araştırma deseni kullanılmış ve bilgiler sözlü tarih yöntemiyle toplanmıştır. Çalışmanın sonunda Karabük’ün fabrikanın kapatılmasına karşı yürütülen mücadelenin işçi hareketleri tarihinde özgün bir yöntemle sonuca ulaştığı tespit edilmiştir. Kazanımlar hem işçiler hem de yerel halk tarafından bir başarı olarak görülmüştür.
This study focused on the process of privatization of Iron and Steel Works, which was established in Karabük in 1937, in line with neoliberal economic policies since the second half of the 1980s. One of the most important turning points faced by the Karabuk Iron and Steel Works throughout its development process was the strikes and labour movements between 1989 and 1994. The main point that makes the process unique is the four-hour general strike in Karabük on November 8, 1994, with the participation of all the people of the city in the labor movements. The city, which the employees and unions mobilized, opposed privatization altogether with its political representatives, local administration, council members, businessmen, chamber presidents, journalists, tradesmen, and local people. The research used a qualitative research design, and the data were collected using the oral history method. As a result of the study, it has been determined that the struggle of Karabük against the closure of the factory has reached a conclusion with a unique method in the history of workers' movements. The achievements were considered a success by both the employees and the local people, and the employees became owners of the place where they worked.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Social Policy (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 19, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 3 Issue: 78 |