Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkıp 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak savaştan çekilmesinden sonra İstanbul, İtilaf Devletleri tarafından 13 Kasım 1918’de fiilen, 16 Mart 1920’de de resmen işgal edilmiştir. İtilaf Devletlerinin İstanbul’daki işgalleri 2 Ekim 1923’e kadar devam etmiş ve bu işgaller şehirde yaşayan azınlıkların bazıları tarafından fırsat olarak değerlendirilmiştir. Bilhassa Rumlar, Ermeniler ve Museviler bu dönemde uzun süredir birlikte yaşadıkları Türklere karşı içlerinde sakladıkları düşmanlıkları açığa çıkarmışlar, çeşitli taşkınlıklarda bulunmuşlar ve hatta İtilaf Devletlerinin yaptıkları haksızlıklara aracılık etmişlerdir. Azınlıkların sınır tanımayan bu tutum ve davranışları Büyük Taarruz Harekâtı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları tarafından kazanılması ve Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasına kadar sürmüştür. Hem Büyük Taarruz’un kazanılması hem de Mudanya Mütarekesi’nin imzalanması onları tedirgin etmiştir. Arkasından da İstanbul’un yönetiminin Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’ne geçmesi endişelerini iyiden iyiye arttırmıştır. Bu tarihten sonra azınlıklar arasında Türklerin kendilerine karşı olumsuz tavır takınacakları ve geçmişte yaşanılanların intikamını alacakları düşüncesi ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı, İstanbul’da kendilerini korumak maksadıyla farklı şekillerde hareket etmişlerdir. Bazıları İstanbul’dan firar etmiş, bazıları Türklere karşı teşkilatlanma düşüncesi içerisine girmiş, bazıları da İtilaf Devletleri birliklerine asker olarak kaydolmuşlardır. Bir kısmı ise İstanbul’un idaresini üzerine alan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’ne bağlılıklarını bildirme yolunu seçmişlerdir. Bu tarihlerde Türkler azınlıklara karşı herhangi bir olumsuz tavır göstermedikleri halde onlar geçmişte yapmış oldukları fenalıklardan dolayı endişelenip korkuya kapılmışlardır. Bu da onları kendileri açısından farklı şekillerde davranmaya itmiştir.
After the Ottoman Empire was defeated in the First World War and retreated from war by signing the Moudros Armistice on 30th October 1918, İstanbul was occupied by Entente States actually on 13th November 1918 and officially on 16th March 1920. Invasion process of Entente States lasted until 2nd October 1923 and some minorities in the city took advantage of these invasion. Especially Greeks, Armenians and Jews revealed thier sense of hostilities against Turks who lived together for a long time during that period and they created some uproars. Also they mediated injustices of Entente States. These wrong attitudes of minorites lasted until the winning of The Great Offensive by the Turkish Grand National Assembly armies and signing of Mudanya Armistice. These gains of Turks enchafed the minorities. After that along with Turkish Grand National Assembly’s take over the administration of İstanbul increased their apprehension completely. After this date, minorities had the idea that Turks would cop an attitude against them and take revenge. Thus, they acted in different ways in İstanbul in order to protect themselves. Some of them escaped from İstanbul, some had the thought of organizing againist the Turks and some of them were registered as soldiers to the Entente States. Also some of them declared their loyalties to Turkish Grand National Assembly. Although Turks did not show a negative attitude towards minorities at this time, they were worried about the evils they had done in the past and this led them behave in a different way.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2018 |
Submission Date | November 2, 2017 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 18 Special Issue of the Armistice |