1918 Ekim ayı ortalarında hükümeti kurmakla görevlendirilen Ahmet İzzet Paşa,
Osmanlı Devleti’nin savaşı daha fazla sürdüremeyeceğini görmüş, devletin daha fazla
dağılmasını önlemek ve Almanya’dan önce İtilaf Devletleri ile bir ateşkes antlaşması
imzalamak amacıyla vakit geçirmeksizin arayışlara başlamış faaliyetlere girişmişti.
Bu günlerde de, 1916’da Kut’ül-Amâre Muharebelerinde esir düşen ve İstanbul’da
Büyükada’da gözetim altında tutulan İngiliz General Townshend, yakından tanıdığı ve
dostluk içerisinde bulunduğu Ahmet İzzet Paşa’ya barış görüşmelerinde yardımcı olmayı
istemiştir.
Aslında bu barış arayışlarını kendi ülkesine yani İngiltere’ye dönebilmek için bir
fırsat olarak gören General Townshend, Ahmet izzet Paşa Hükümeti’nde Bahriye Nazırı olan
Rauf Bey’e gönderdiği bir mektupla; İstanbul’daki ikameti esnasında Türklerden gördüğü
iyi muamele, insanca hareketlere ve yardımlara karşılık olmak üzere İngiliz Hükümeti ile
yapılacak barış görüşmelerinde arabuluculuk yapabileceğini söylemiştir.
Osmanlı Hükümetinin bu teklifi olumlu görmesi üzerine hemen girişimlere başlayan
General Townshend, İngiliz Dışişleri Bakanlığına Osmanlı Devleti’nin durumu ile İngiltere ile
barış yapma isteği ve Osmanlı Hükümeti’nce İngiltere’nin koruyuculuğunun talep edildiğini
ifade eden bir yazı yollamıştır. Osmanlı Hükümeti’nin bu talepleri İngiliz Savaş Kabinesinde
görüşülmüş ve Osmanlı Hükümeti ile bir barış yapılması uygun bulunmuştur.
Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında devam eden savaşı sonlandırmak amacıyla
arabuluculuk görevi üstlenmiş olan General Townshend’in çabaları sonuç vermiştir.
İngiltere Birinci Dünya Savaşı’nda 1916’da Kut’ül-Amare muharebelerinde esir
alınan ancak İstanbul’da Büyükada’da kendisine tahsis edilen köşkte misafir olarak ağırlanan
General Townshend, Osmanlı Devleti’nin savaştan çıkmaya karar verdiği ve İtilaf Devletleri
nezdinde barış arayışlarında bulunduğu günlerde adeta bir can simidi olarak yetişmiş ve çok
arzu edilen barış görüşmelerinin yapılmasını sağlamıştı.
Bu çalışmada İngiliz Generali Townshend’in Mondros görüşmelerinde oynadığı
arabuluculuk rolü üzerinde durulmuştur.
I. Dünya Savaşı Mondros Görüşmeleri General Townshend Ahmet İzzet Paşa Hükümeti Arabuluculuk
Ahmet Izzet Pasha, who was assigned to form the government in mid-October 1918,
had seen that the Ottoman Empire may not continue to war, and began to look for ways,
without wasting time, to prevent dissolution of the empire even more and to sign a truce with
Allied Powers before Germany.
In those days, British General Townshend, who had been held as a prisoner-of-war
on the island of Büyükada near Istanbul since the capture of Kut-al-Amara in 1916, requested
to provide assistance to Ahmet Izzet Pasha, whom he had known closely and with whom he
formed a friendship, during peace talks.
General Townshend, who actually considered such search for peace as an opportunity
to return to his country, i.e. England, notified, by a letter he sent to Rauf Bey, served as the
Ottoman Minister of Marine Affairs within the body of Ahmet Izzet Pasha’s government,
that he may provide mediation services during peace talks that shall be held with the British
Government in return of the good treatment, humanly behaviours and support he received
from Turks during his stay in Istanbul.
After the Ottoman Empire approached this offer positively, General Townshend,
who took steps immediately, sent a letter to the British Ministry of Foreign Affairs about
the status of the Ottoman Empire, in which he emphasized Ottoman Empire’s request to
make peace with England and its intention to be under the aegis of England. Aforementioned
requests of the Ottoman Empire were discussed in the British War Cabinet, and it is deemed
as suitable to make peace with the Ottoman Empire.
Efforts of General Townshend, who assumed the duty of providing mediation
services in order to end the war continuing between the Ottoman Empire and England,
yielded result.
General Townshend, who had been held as a prisoner-of-war in a mansion on the
island of Büyükada near Istanbul since the capture of Kut-al-Amara in the First World War
in 1916, arrived like a lifesaver in those days when the Ottoman Empire decided to come out
of war and began to search for peace before Allied Powers, and ensured that eagerly waited
peace talks are held.
In this study, we put emphasis on the mediator role played by British General
Townshend in Mudros meetings.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 14, 2020 |
Submission Date | August 6, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 20 Issue: 40 |