Bilindiği gibi Kur’an’ın anlaşılması için Hz. Peygamber’den başlayarak günümüze
kadar süregelen bir gayret vardır. Bu amaçla 14 yüzyıllık tarih sürecinde sayıları yüzlerle
ifade edilen tefsirler telif edilmiş ve böylece büyük bir külliyat meydana gelmiştir. Doğal
olarak ilk zamanlardan itibaren yazılan tefsirlerin büyük çoğunluğu Arapça’dır. Kur’an
tefsirinde önemli bir aşama olan Arapça’nın dışındaki dillerde, özellikle Farsça ve Türkçe
olarak tefsir ve meal yazımı sonraki tarihlere rastlar1
. Tefsirde diğer önemli bir aşama da
İslam toplumunda ortaya çıkan yeni fikir ve düşünceler etrafında kümeleşen mezheplerin
görüşleri doğrultusunda Mezhebi veya Fırka tefsirleri denilen tefsirlerin yazılmış olmasıdır
ki, bunun tarihi neredeyse “tefsir”in başlamasıyla eş zamanlıdır. Klasik tefsir çeşitlerinin
tasnifinde Şia tefsiri de söz konusu edilen mezhebi veya fırka tefsirlerinin bir türüdür.
Çünkü Şiî alimlerce de dikkate değer tefsirler telif edilmiştir2
. Bunlardan en önemlileri
şunlardır
3
:
Journal Section | Book Reviews |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 15, 2001 |
Published in Issue | Year 2001 Volume: 5 Issue: 1 |
CUIFD Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.