Hz.Muhammed’in kurduğu devletin temelini Araplar oluşturmaktaydı ve devletin kurulduğu bölgede pek az
gayri müslim bulunmaktaydı. Hulefâ-i Râşidîn döneminde yapılan fetihlerle Suriye, Mısır, Irak ve İran gibi bir çok
ülke İslam topraklarına katıldı. Emevîler döneminde ise, fetih hareketleri daha da genişleyerek devletin sınırları
Endülüs’ten Orta Asya içlerine kadar uzandı. Araplar fethettikleri bölgelerde, fethettikleri ülkelerin sakinlerine,
İslam'ın öngördüğü cizye ödemek şartıyla kendi dinlerinde bağlı kalmaları hakkı tanıyordu. Ancak Emevîler
dönemine kadar uygulanan bu imtiyaz, Emevîlerde farklı boyutlarda gelişti. Emevîler, İslam’ın öngördüğü devlet
anlayışı yerine, Arap asil sınıfına dayalı bir hükümdarlık oluşturdu. Zamanla devlet içerisinde imtiyazlı bir sınıf
halini alan Emevîler, bir takım vergilerden muaf tutulur hale geldiler. Divana kaydedilen askerlerin çoğunluğu,
Araplardan meydana gelirken, İslam'ı kabul eden ancak Arap olmayan Mevâlî ise, ikinci sınıf vatandaş muamelesi
görüyordu. Müslüman olmalarına rağmen, devletin gelirlerinin arttırılması için kendilerinden her türlü vergi, hatta
gayri müslimlerden alınan cizye dahi alınmaktaydı.
Journal Section | Peer-reviewed Research Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 15, 1999 |
Published in Issue | Year 1999 Issue: 3 |
CUIFD Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.