Kur’ân, indiği toplumun dili üzere apaçık bir Arapça
ile inzal edilmiştir. Dolayısıyla onun âyetlerinin çoğu, o toplum tarafından
anlaşılmaktaydı. Anlaşılmadığı durumlarda bazen bizzat peygamber (s.a.s)
âyetleri açıklayarak, bazen de sahâbe, peygambere inen ve anlaşılması zor olan
ya da anlamı kapalı olan âyetlerin tefsirini, peygambere sorarak meydana gelen
anlaşılmazlıkları çözüme kavuşturuyorlardı. Tâbiîn döneminden itibaren ise
farklı milletlerle kaynaşmak, mezhepsel ihtilaflar, sahâbe döneminden
uzaklaşmak vs. gibi sebepler ve ihtiyaçlardan dolayı pek çok tefsir eseri
yazılmaya başlanmıştır. Bu tefsir eserlerini kaleme alan müfessirlerin geneli,
kendinden önceki tefsirlerde gördüğü eksiklikleri gidermek veya daha mükemmel
bir tefsir eseri koymak ve benzeri gerekçelerle Kur’ân’ın tefsirini, kendine
has üslubuyla yeniden yazmıştır. Bununla birlikte tefsir sahibi pek çok
müfessir, özel tefsir metoduna sahip olması veya kapalı ifâdeler kullanmaktan
dolayı âyetlerin tefsirine getirdiği açıklamaların anlaşılmaması ya da ilgili
âyetin anlamı hakkında var olan bütün görüşleri aktarma anlayışına sahip olması
vs. gibi sebeplerden dolayı diğer müfessir ve bilginler tarafından haklı veya
haksız bir şekilde eleştirilmiştir. Bir müfessir veya müellife atılan haklı
veya haksız bir itham, insanların, onun eserine şüpheli bir şekilde
yaklaşmasına ve bu eserin içerdiği faydalardan mahrum kalmalarına neden
olabilir. Dolayısıyla bu ithamların iyice araştırılıp incelenmesi, hem
müfessire hem de tefsir eserine yönelik olan bakış açılarını olumlu veya
olumsuz etkileme açısından önem arz etmektedir. Buna binâen söz konusu
eleştirilerden payını alan önemli bir müfessir olan Ebû Hasan el-Mâverdî’ye
yöneltilen Mu’tezilî olma ithamlarının doğruluğunu araştırmak amacıyla,
en-Nuketu ve’l-‘Uyûn adlı tefsirinde âyetlere getirdiği açıklamaları esas
alarak ve ona karşı atılan ithamları birer birer inceleyerek bu makâleyi kaleme
almayı uygun bulduk.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 29, 2017 |
Submission Date | September 19, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 17 Issue: 2 |