Allah Teâlâ tarafından yeryüzünde adaleti tesis etmek üzere yaratıldığına inanan Türk milleti asırlar boyu bu ideal uğruna kıtalararası uzun seferlere seve seve katlanmış ve büyük fetih hareketlerine girişmiştir. Ömrünü fetihlere adayan bu milletin hâkimiyeti altına giren bütün topraklar huzur ve güven ortamına kavuşmuş oluyordu. Türkler, elde ettikleri zaferleri kuru bir toprak kavgası için kullanmamış, buraları vatan haline getirebilmek için fetihler sonrasında da uzun uğraşlar vererek kalıcı imar faaliyetlerine girişmiştir. Đşte bu imar faaliyetleri, başta camiler, medreseler, hanlar, hamamlar, dâruşşifâlar, çeşmeler ve türbeler olmak üzere, hatta mezar taşlarına varıncaya kadar hayatın bütün safhalarını kapsayacak ölçüde geniş bir alanı içine alıyordu. Türklerin Orta Asya bozkırlarından çıkarak fethe başladığı Anadolu coğrafyasından tutun, Balkanlar’a, Ortadoğu’ya ve Afrika’ya kadar ulaştığı istisnasız bütün vatan toprakları bu imar faaliyetlerinin birer şantiye alanı haline getirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2009 |
Submission Date | December 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 9 Issue: 2 |