The fiqh method, which started to be established and presented its
products in the second Hijri century, did not produce a substantial work in the
field after the work titled al-Risalah by al-Shafi'i until the fourth Hijri
century. The studies conducted were shaped, preferably within the framework of
this work. Still, in the fourth Hijri century, the period of development when
the main compilations related to the field were presented started. One of the
first significant works of the development period in question is the work of
Baqillani called at-Taqrib wa al-irshad. In the period when the author lived,
the first examples of Hanefî, Shafi'i, and Mutezile method were copyrighted,
and serious discussions began in this sense. The differences of opinion, especially
regarding the field of kalam, established the basis of the discussions. The
fact that that Baqillani was a leading name in the systematization of Ash'ari
kalam, was very competent on kalam and, in his work, gave place to the subjects
related to kalam such as husn-qubh, whether Quran was created or not, and the
miracles of the Prophet was one of the essential indications for this
situation. Reflecting his competence over the fiqh method, Baqillani
copyrighted the mentioned method in the axis of the science of kalam and
approached the problem within the linguistic discussions of his time. In the
framework of the linguistic discussions in question, the schools of umum,
khusus, and waqf emerged. In this context, the author adopted a method
representing the school of waqf, which defends that an author should dwell on
the subject in terms of the signification of lafz until he finds an
indication. Baqillani, who was a member
of Ash'ari thought in terms of faith, became a follower of the Malik School in
terms of fiqh thought. The remaining subjects of at-Takrîb, which has not been
entirely survived, have reached the present day through a muhtasar (brief)
titled at-Talhis, written by Juwayni. The work that the author dealt with the
method of fiqh based on the mutakallimin method inspired various subsequent
methodologists because he is the first person to tackle various methodological
issues that were not seen in the earlier works related to methodology. There is
notenough study on this work, which is regarded as the most comprehensive and
systematic compilation that has survived in the mutakallimin method. It is
observed that although it is proper to the Maliki sect, this work, which
constituted a source for the foremost scholars of the Shafi’ite sect, such as Juvayni
and Ghazali, has not been assessed sufficiently in terms of methodological
knowledge. It is a work that was utilized by the Hanbali methodologists like
Bâcî and Karâfî as well as Shafi'ite methodologists. In this context, the study
will reveal how Baqillani contributed to the development period of the Maliki
methodological knowledge, which methodological issues were handled by him for
the first time, and to what extent he affected the ulama following him.
Islamic law The Fiqh Method of Mutakallamin Mâlikî Method Baqillani at-Taqrib
H. II. Asırda
tesîs edilmeye ve ürünlerini vermeye başlayan fıkıh usûlü Şâfiî’nin er-Risâle
isimli eserinden sonra yaklaşık h. IV. asra kadar sahada çok güçlü olan bir
eser vermemiştir. Yapılan çalışmalar daha ziyade bu eser çerçevesinde
şekillenmiştir. Ancak h. IV.asra gelindiğinde alana ait esas teliflerin
verildiği gelişim dönemine girilmiştir. Söz konusu gelişim döneminin en önemli
kabul edilen ilk eserlerinden birisi Bâkıllânî’nin et-Takrîb ve’l-irşâd adlı
eseridir. Müellifin yaşadığı dönemde Hanefî, Şafi‘î ve Mutezile usûlüne dair
ilk örnekler telif edilmiş ve bu anlamda ciddi tartışmalar ortaya çıkmıştır.
Özellikle kelâm sahasına dair olan görüş farklılıkları söz konusu tartışmaların
temelini oluşturmuştur. Bâkıllânî’nin de Eş’arî kelâmının sistemleşmesinde
etkili olan bir isim ve kelâma olan vukufiyetiyle ön planda olması ve eserinde
husun-kübûh, Kur’ân’ın mahlûk olup olmadığı, Hz. Peygamber’in mucizleri gibi
kelâmî konuların da bulunmuş olması bu durumun en önemli göstergelerindendir.
Kelâma dair hâkimiyetini fıkıh usûlüne de yansıtan Bâkıllânî söz konusu usûl eserini,
kelâm ilmi ekseninde telif etmiş ve konuları döneminde vuku bulan dil tartışmaları
merkezinde işlemiştir. Söz konusu dil tartışmaları çerçevesinde umûm, husûs ve
vakf ekolleri ortaya çıkmış bu bağlamda müellif lafzın delâleti konusunda bir
karine bulununcaya kadar tevakkuf edilmesi gerektiğini savunan vakf ekolünü
temsil eden bir yöntem benimsemiştir. İtikâdî olarak Eş’arî olan Bâkıllânî
fıkhî düşünce olarak Mâlikî Mezhebine müntesip olmuştur. Tamamı elimize
ulaşmayan et-Takrîb’in geri kalan konuları Cüveynî’nin eser üzerine yazdığı
et-Telhîs isimli muhtasâr vasıtasıyla günümüze ulaşmıştır. Müellifîn fıkıh usûlünü mütekellimîn yöntemine
dayalı olarak ele aldığı eser kendinden sonraki birçok usûlcüyü etkilemiştir. Zira
O, kendinden önceki mevcut olan usûl
eserlerinde bulunmayan birçok usûl konusunu ilk ele alan bir isimdir. Mütekellimîn
yönteminde günümüze ulaşan en kapsamlı ve sistemli telif olarak kabul edilen bu
eser üzerinde pek çalışma yapılmamıştır. Mâlikî mezhebine müntesip olmasına
rağmen daha ziyâde Cüveynî ve Gazzâlî gibi Şâfiî mezhebinin önde gelen
usûlcülerine kaynaklık etmiş bu eserin usûl ilmi bakımından yeterince
değerlendirilmediği görülmektedir. Şâfiî usûlcüler yanında Bâcî ve Karâfî gibi
mezhebin usûl ilmi açısından öncü olan simâları yanında Hanbelî usûlcülerinin
de istifâde ettiği bir eserdir. Bu bağlamda çalışmada Bâkıllânî’nin Mâlikî usûl
ilminin gelişim dönemine nasıl bir katkı sağladığı, ilk defa hangi usûl
konularının O’nun tarafından ele alındığı ve kendisinden sonra gelen ulemâyı ne
boyutta etkilediği ortaya konacaktır.
İslâm Hukûku Mütekellimîn Fıkıh Usûlü Mâlikî Usûlü Bâkıllânî et-Takrîb
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 28 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 20 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.