Purpose: The blue code is an early warning system that enables the necessary interventions to be made individuals whose basic life functions are at risk or have stopped. The purpose of this study is to evaluate the blue code application in our hospital and to analyze the management of these patients.
Material and Methods: Data of 154 patients with code blue call between April 2016 and September 2016 were retrospectively analysed. Patients age, gender, code blue call time, the most call given unit, team’s arrival time to unit, cardiopulmonary resuscitation (CPR) time, the initial rhythm survival and discharge rates were investigated.
Results: A total of 154 patients (97 male, 57 female) were evaluated in the study. The mean age of the patients was 62 years. 83 (53.9%) of the code blue calls occurred after hours and the most frequent calls given by internal intensive care unit. The mean time for the code blue team to arrive was 1.25 minutes and the mean duration of CPR was 27 minutes. The most frequent initial cardiac rhythm detected in patients was asystole (87%). Spontaneous circulation was provided in 24 patients and 130 died. Sixteen patient were discharged after further follow-up and treatment. When the blue code call was given from the patients who were discharged, the first cardiac rhythm detected ventricular fibrillation in 9 patient, sinus rhythm in 5 patient and asystole in 2 patient.
Conclusion: When evaluated of the code-blue calls in our hospital, the most common rhythm in cardiopulmoner arrest cases were asystoly but survival and discharged rates were more likely in patient which initial rthym is ventricular fibrillation.
Amaç: Mavi kod temel yaşam fonksiyonları risk altında veya durmuş olan bireylere gerekli müdahalelerin yapılabilmesi için oluşturulan erken uyarı sistemidir. Bu çalışmanın amacı hastanemizde mavi kod uygulamasını değerlendirmek ve bu hastalarda ki yönetimi analiz etmektir.
Gereç ve Yöntem: Nisan 2016 ile Eylül 2016 tarihleri arasındaki Mavi Kod Çağrısı (MKÇ) verilen 154 hastanın verileri geriye dönük olarak analiz edildi. Yaş, cinsiyet, mavi kod veriliş saati, çağrının en sık verildiği birim, ekibin birime varış süresi, kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) süresi, başlangıç ritim ve taburcu olma oranları araştırıldı.
Bulgular: Çalışmada toplam 154 hasta değerlendirmeye alındı, bunların 97’si (%63) erkek, 57’si (%37) kadın, yaş ortalaması 62 olarak saptandı. Mavi Kod bildirimlerinin 142’sinin (%67.2) mesai dışı saatlerde ve en çok dahiliye yoğun bakımdan yapıldığı tespit edildi. Ekibin ortalama hastaya ulaşma süresi 1.25 dakika ve ortalama KPR süresi 27 dakika idi. İlk kardiyak ritmin en sık asistoli (%87) olduğu belirlendi. Mavi Kod uygulaması sonucunda çağrı verilen hastaların 24’ünde spontan dolaşım sağlandığı, 130’unun eksitus olduğu saptandı. İleri takip ve tedavi sonrası on altı hastanın taburcu edildiği belirlendi. Taburcu olan olgularda mavi kod çağrısı verildiğinde saptanan ilk kardiyak ritimin 9 hastada ventriküler fibrilasyon, 5 hastada sinüs ritmi ve 2 hastada asistoli olduğu belirlendi.
Sonuç: Hastanemizde mavi kod çağrıları değerlendirildiğinde, hastalarda KPR’de en sık rastlanan ilk ritim asistoli olmasına rağmen, ilk ritmi ventriküler fibrilasyon olanlarda hayatta kalma ve taburcu olma oranlarının daha fazla olduğu sonucuna varıldı.
Subjects | Health Care Administration |
---|---|
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2017 |
Acceptance Date | November 30, 2016 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 42 Issue: 3 |